DÖNÜŞÜMLÜ ile Oluşan Kelimeler (DÖNÜŞÜMLÜ Kelime Türetme)
DÖNÜŞÜMLÜ harflerinden oluşan 27 kelime bulunuyor. DÖNÜŞÜMLÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dönüşümlü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞÜMLÜ27
7 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞÜM23, DÖNÜŞLÜ22, DÜŞÜNÜM19
6 Harfli Kelimeler
ÖDÜNLÜ18
5 Harfli Kelimeler
DÖNÜŞ18, DÖŞLÜ18, ÖLMÜŞ17, DÖNÜM16, DÜŞÜN14
4 Harfli Kelimeler
ÖLÜŞ15, ÖDÜL14, ÖDÜN14, MÖNÜ13, ÖLÜM13, ÜLÜŞ11, ÜNLÜ8
3 Harfli Kelimeler
DÖŞ14, DÖL11, ÖLÜ11, DÜŞ10, DÜN7, MÜL6
2 Harfli Kelimeler
ÖD10, ÖN8, NÜ4, ÜN4
NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)
- Çıplak
- Çıplak resim
ÜN
- Ses
-
Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan
O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
- üne kavuşmak
MÜL (Kelime Kökeni: Farsça mul)
-
Şarap
Karşıyaka'da İzmir'in gülü / Seyran ediyor elinde mülü - Halk türküsü
DÜN
-
Bugünden bir önceki gün
Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. - Peyami Safa
-
Geçmiş
Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek.
-
Bugünden bir önceki günde
Dün söyledi.
- Kısa bir süre önce
Ata Sözleri ve Deyimler
- dün bir, bugün iki
- dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
- dün öleni dün gömerler
ÜNLÜ
-
Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı
Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi. - Tarık Buğra
- Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü
Birleşik Kelimeler: ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü
ÖN
-
Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı
Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit
-
Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı
Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. - Burhan Felek
-
Bir kimsenin ilerisi
Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yakın gelecek zaman
Önümüz kış.
-
Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü
Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa
-
Önce olan, ilk
Ön söz. Ön görüşme.
-
Civar, yöre
Kanlıca önlerine geldiler.
-
Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan
Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- önde gelmek
- öne almak
- öne çıkmak
- öne düşmek
- öne sermek
- öne sürmek
- önü alınmak
- önünde ardında gidilmez
- önüne arkasına bakmadan
- önüne bakmak
- önüne bir kemik atmak
- önüne çıkmak
- önüne dikilmek
- önüne düşmek
- önüne geçmek
- önüne gelen
- önüne geleni kapar, ardına geleni teper
- önüne katmak
- önünü almak
- önünü ardını düşünmemek
- önünü kesmek
Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde
DÜŞ
-
Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya
Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde - Dadaloğlu
- Gerçek olmayan şey, imge
- Gerçekleşmesi istenen şey, umut
Ata Sözleri ve Deyimler
- düş görmek
- düş uykudan sonra olur
Birleşik Kelimeler: düş gücü, düş kırıklığı
ÖD
- Safra (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak (veya patlamak)
- ödünü koparmak (veya patlatmak)
Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü
- Öd ağacı
-
Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü
Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Birleşik Kelimeler: öd ağacı
ÜLÜŞ
- Kesilen hayvanın etinden alınan pay
DÖL
-
Canlıların üremesi sonucu ortaya çıkan yeni birey veya bireylerin bütünü, zürriyet, nesil
Macarların çoğunun bize benzeyişinin bir nedeni de bu döl karışmasıdır. - Haldun Taner
-
Yavru, çocuk
Yârenlik mi ediyordun, Kara Osman'ın dölüyle? - Turan Oflazoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- döl almak
- döl vermek
Birleşik Kelimeler: döl ayı, döl döş, döl eşi, döl kesesi, döl yatağı, döl yolu, döllü döşlü, kırık dölü
ÖLÜ
- Hayatı sona ermiş, artık yaşamıyor olan, meyyit, morto, diri karşıtı
-
Ölmüş insan, mevta, meyyit, müteveffa
Onu denizden çıkarmak istediler ama biri, müstantik ve doktor gelmeyince ölülere dokunulmaz, diyince bu işten vazgeçtiler. - Halikarnas Balıkçısı
-
Hayvan leşi
Tavuk ölüsü.
-
Gücü az, zayıf
Ölü kandil.
-
Çok durgun, hareketsiz
Ölü kentler, boş kaleler, eski saraylar. - Necati Cumalı
-
Etkileme gücü olmayan, canlılığı olmayan
Ölü bir konuşması var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ölü gibi
- ölü gözü gibi
- ölü gözü kadar
- ölü gözünden yaş ummak
- ölümü gör (veya öp)
- ölüsü bile yetmek
- ölüsü ortada kalmak
- ölüyü güldürmek
Birleşik Kelimeler: ölü açı, ölü açımı, ölü dalga, ölü deniz, ölü dil, ölüdoğa, ölü doğum, ölü doku, ölüevi, ölü fiyatına, ölü helvası, ölü mevsim, ölü nokta, ölü örtü, ölü renk, ölü saat, ölü salı, ölü sessizliği, ölü sevici, ölü sezon, ölü soyucu, ölü top, ölü yatırım, ölü yemeği, ölü yıkama, ölü zaman, ölüsü kandilli, ölüsü kınalı
MÖNÜ
- 343 menü
ÖLÜM
-
Bir insan, bir hayvan veya bitkide hayatın tam ve kesin olarak sona ermesi, ahiret yolculuğu, ebedî uyku, emrihak, irtihal, memat, mevt, vefat
Herhâlde padişah da annesi ve hemşireleri de dostlarının vakitsiz ölümüne karşı çok müteessir olmuşlardı. - Asaf Halet Çelebi
-
Ölme biçimi
Yanarak ölümü feciydi.
-
İdam cezası
Ölüme mahkûm oldu.
-
Ölmesi istenen canlı için kullanılan bir söz
Zalimlere ölüm!
-
Sona erme, yok olma, ortadan kalkma
Küçük sanayinin ölümü.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ölüm Allah'ın emri
- ölüme koşmak
- ölüm gibi
- ölüm hak miras helal
- ölümle burun buruna gelmek
- ölümle öç alınmaz
- ölümle pençeleşmek
- ölüm ölüm de hırlamaya ne borcum var?
- ölümü göze almak
- ölümüne susamak
- ölümün soluğunu ensesinde duymak (veya hissetmek)
- ölüm var dirim var
Birleşik Kelimeler: ölüm cezası, ölüm dirim, ölüm döşeği, ölüm emri, ölüm fermanı, ölüm kâğıdı, ölüm kalım meselesi, ölüm korkusu, ölüm oranı, ölüm orucu, ölüm sessizliği, ölüm sigortası, ölüm sükûtu, ölüm tazminatı, bebek ölümü, beşik ölümü
DÜŞÜN
- Duyularla değil, zihinsel olarak tasarlanan, biçim verilen, canlandırılan nesne veya olay
ÖDÜL
-
Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar. - Adalet Ağaoğlu
- Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat
Ata Sözleri ve Deyimler
- ödül almak
- ödül vermek