DÖNÜŞTÜRÜCÜ ile Oluşan Kelimeler (DÖNÜŞTÜRÜCÜ Kelime Türetme)

DÖNÜŞTÜRÜCÜ harflerinden oluşan 46 kelime bulunuyor. DÖNÜŞTÜRÜCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dönüştürücü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

DÖNÜŞTÜRÜCÜ33

8 Harfli Kelimeler

DÜŞÜNÜCÜ24

7 Harfli Kelimeler

ÜŞÜTÜCÜ21, DÜNÜRCÜ18, DÜŞÜNÜR18

6 Harfli Kelimeler

ÖŞÜRCÜ22, ÖDÜNCÜ21, ÖRÜNTÜ16, DÜRTÜŞ15, DÜRÜŞT15, ÜŞÜNTÜ15

5 Harfli Kelimeler

DÖNÜŞ18, ÖRÜCÜ18, ÖTÜCÜ18, ÖRTÜŞ16, DÖNÜT15, ÖTÜRÜ15, DÜŞÜN14, DÜŞÜT14, ÜTÜCÜ14, DÜRTÜ11, DÜNÜR11

4 Harfli Kelimeler

ÖRÜŞ15, ÖŞÜR15, ÖTÜŞ15, ÖNCÜ15, ÖDÜN14, DÖRT12, ÖRTÜ12, DÜRÜ10, NÖTR10, RÜŞT9, ÜRÜN8

3 Harfli Kelimeler

DÖŞ14, ÖCÜ14, ÖRÜ11, DÜŞ10, TÖR9, DÜN7, ÜTÜ7, TÜN5, TÜR5

2 Harfli Kelimeler

ÖD10, ÖN8, NÜ4, ÜN4

NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)

[sıfat]

  • Çıplak

[isim]

  • Çıplak resim

ÜN

[isim]

  • Ses
  • Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan

    O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak

TÜN

[isim]

[eskimiş]

  • Gece

Birleşik Kelimeler: tünaydın, gün tün eşitliği

TÜR

[isim]

  • Çeşit, cins

    Yazı türleri.

[biyoloji]

  • Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr

    Aslan ve insan türleri.

[felsefe]

  • Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram

    Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.

[sıfat]

  • Türlü

    Bu tür davranışlar iyi değildir.

Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü

DÜN

[isim]

  • Bugünden bir önceki gün

    Dün gece uyuyamadım da biraz başım ağrıyor. - Peyami Safa

  • Geçmiş

    Bugünü anlamak için dünü bilmek gerek.

[zarf]

  • Bugünden bir önceki günde

    Dün söyledi.

[zarf]

  • Kısa bir süre önce

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dün bir, bugün iki
  • dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor
  • dün öleni dün gömerler

ÜTÜ

[isim]

  • Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
  • Bu araçla yapılan iş

    Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü

ÜRÜN

[isim]

  • Doğadan elde edilen, üretilen yararlı şey, mahsul
  • Türlü endüstri alanlarında ham maddelerin işlenmesiyle elde edilen şey

[mecaz]

  • Eser

    Cumhuriyet dönemi ressamlarının ürünleri sergilendi.

[mecaz]

  • Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey

Birleşik Kelimeler: ürün yelpazesi, organik ürün, yan ürün, su ürünleri, tekel ürünleri

ÖN

[isim]

  • Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı

    Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. - Ahmet Ümit

  • Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı

    Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. - Burhan Felek

  • Bir kimsenin ilerisi

    Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yakın gelecek zaman

    Önümüz kış.

  • Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü

    Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. - Peyami Safa

  • Önce olan, ilk

    Ön söz. Ön görüşme.

  • Civar, yöre

    Kanlıca önlerine geldiler.

[sıfat]

  • Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan

    Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • önde gelmek
  • öne almak
  • öne çıkmak
  • öne düşmek
  • öne sermek
  • öne sürmek
  • önü alınmak
  • önünde ardında gidilmez
  • önüne arkasına bakmadan
  • önüne bakmak
  • önüne bir kemik atmak
  • önüne çıkmak
  • önüne dikilmek
  • önüne düşmek
  • önüne geçmek
  • önüne gelen
  • önüne geleni kapar, ardına geleni teper
  • önüne katmak
  • önünü almak
  • önünü ardını düşünmemek
  • önünü kesmek

Birleşik Kelimeler: ön ad, ön buharlaşma, ön büro, ön alım, ön avurt, önayak, ön ayak, ön belirti, ön bilgi, ön çalışma, ön damak, ön denetim, ön deyi, ön deyiş, ön doğru, ön ek, ön eleme, ön göğüs, öngörmek, öngörü, öngörülmek, ön gösterim, ön gün, ön hekim, ön içki, ön izleme, ön kabul, ön kayıt, ön kesinti, ön kol, ön koşul, ön lisans, ön oda, ön oluş, ön ödeme, ön proje, ön rapor, ön seçici, ön seçim, ön ses, ön sevişme, önsezi, ön soruşturma, ön söz, ön sözleşme, ön şart, ön tasar, ön tasım, ön teker, ön uyum, ön vurgu, ön yargı, ön yaylak, ön yüzbaşı, önden çekişli, önü sıra, önünde sonunda, göz önü, başı önünde, göz önünde

RÜŞT (Kelime Kökeni: Arapça ruşd)

[isim]

  • Erginlik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rüşdünü ispat etmek

TÖR

[isim]

[eskimiş]

  • Başköşe

DÜRÜ

[isim]

[halk ağzında]

  • Dürülmüş şey
  • Armağan
  • Çeyiz
  • Düğüne çağrılanlara düğün sahibi tarafından verilen armağan

[isim]

[halk ağzında]

  • Bel denilen tarım aracı

NÖTR (Kelime Kökeni: Fransızca neutre)

[sıfat]

  • Etkisiz

[kimya]

[fizik]

  • Yansız

[mecaz]

  • Tarafsız, yansız

DÜŞ

[isim]

  • Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya

    Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde - Dadaloğlu

[mecaz]

  • Gerçek olmayan şey, imge

[mecaz]

  • Gerçekleşmesi istenen şey, umut

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düş görmek
  • düş uykudan sonra olur

Birleşik Kelimeler: düş gücü, düş kırıklığı

ÖD

[isim]

  • Safra (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ödü bokuna karışmak
  • ödü kopmak (veya patlamak)
  • ödünü koparmak (veya patlatmak)

Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü

[bitki bilimi]

  • Öd ağacı
  • Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü

    Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: öd ağacı

DÜRTÜ

[isim]

[ruh bilimi]

  • Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim

    Sevgi bir dürtüdür.