DOĞURUŞ ile Oluşan Kelimeler (DOĞURUŞ Kelime Türetme)
DOĞURUŞ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. DOĞURUŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Doğuruş kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
DOĞURUŞ22
5 Harfli Kelimeler
DOĞUŞ19, DOĞRU16, DURUŞ12
4 Harfli Kelimeler
DOĞU15, UĞRU13, UĞUR13, ŞUUR9, DURU8, DORU8, ORDU8
3 Harfli Kelimeler
DUŞ9, ŞOR7
2 Harfli Kelimeler
ŞU6, DO5, OD5, UR3
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)
- Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: do anahtarı
OD
-
Ateş
Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- od yok ocak yok
Birleşik Kelimeler: od ocak
ŞU
-
Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz
Bu parayı da şu adrese gönderiver. - Ayla Kutlu
-
Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan söz, şurası
Bunu istemem, şunu isterim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şu denli
- şu günlerde (veya sırada)
- şu kadar
- şu kadar ki
- şuna bak!
- şundan
- şunun şurası
- şusu busu
Birleşik Kelimeler: şu açıdan, şu bakımdan, şu bu, şu hâlde, şu takdirde, şu yönden, şu yüzden
ŞOR
- Batı Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğunun adı
DURU
- Bulanıklığı olmayan, temiz, berrak
-
Pürüzsüz (ten)
Bu, duru beyaz tenli ve kıpkızıl dudaklı bir körpe Rus kızıydı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Arınmış, karışık olmayan (dil, üslup vb.)
Böyle duru bir mantık karşısında akan sular duruyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: arı duru
DORU
- Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız (at)
- Kızıl (at donu)
Birleşik Kelimeler: yağız doru, kestane dorusu
ORDU
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi - Yahya Kemal Beyatlı
-
Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri
Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür. - Falih Rıfkı Atay
- Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
- Çok sayıda insan, kalabalık
Birleşik Kelimeler: ordubozan, ordu donatım, orduevi, ordu komutanı, ordu merkezi, düzenli ordu
ŞUUR (Kelime Kökeni: Arapça şuʿūr)
-
Bilinç
İdeolojiler, bir tasavvurlar bütünüdür ama bu tasavvurların çok defa şuurla bir alakası yoktur. - Cemil Meriç
Birleşik Kelimeler: şuuraltı, tahteşşuur
DUŞ (Kelime Kökeni: Fransızca douche)
-
Temizlik veya tedavi amacıyla suyu yüksekten üzerine doğru püskürtme yoluyla yıkanma
Soğuk bir duş, sonra da deliksiz bir uyku! - Attila İlhan
- Bu biçimde yıkanmaya yarayan alet
Birleşik Kelimeler: duş kabini, duş teknesi, el duşu
DURUŞ
-
Durma işi
Bu kız ona bir tür büyü yapmış, çocuğun oturuşu, duruşu, konuşması, gülümseyişi, her şeyi değişmişti. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: esas duruş, rahat duruş, temel duruş, dik duruşlu, hazır ol duruşu, ihtiram duruşu, mum duruşu, saygı duruşu
UĞRU
-
Hırsız
Şehrin en korkunç uğruları, katilleri buradan dışarı çıkamaz. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: gönül uğrusu, Samanuğrusu
UĞUR
-
Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı
Onlar da uğurlar dilediler, aralarında konuşmaya başladılar. - Memduh Şevket Esendal
- Bu nitelikte olduğuna inanılan şey
- İyi nitelik, meymenet, kadem
- Talih, şans
Ata Sözleri ve Deyimler
- uğur getirmek
- uğur ola! (veya uğurlar olsun!)
Birleşik Kelimeler: uğur boncuğu, uğur böceği, uğur parası, uğuru açık
-
Hedef, amaç, erek, gaye, yol
Bu uğurda rahatlarını, servetlerini feda ederler, canlarını tehlikeye koyarlar. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Ön veya yan
Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü
DOĞU
- Güneşin doğduğu ana yön, gün doğusu, şark, maşrık, batı karşıtı
- Bulunulan yere göre güneşin doğduğu yönde kalan bölge
- Güneşin 21 Mart'ta ve 23 Eylül'de doğduğu 0,90°'lik yön
Birleşik Kelimeler: doğu kayını, doğu noktası, güneydoğu, kuzeydoğu, gün doğusu
- Güneşin doğduğu yöndeki ülkeler bölgesi, Şark, Batı karşıtı
- Avrupa'ya göre Asya ve Kuzeydoğu Afrika'nın bir bölümü
- Bu yönde olan, Şarki
Birleşik Kelimeler: Doğu bilimi, Doğu Bloku, Doğu Türkçesi, Orta Doğu, Uzak Doğu, Yakın Doğu
DOĞRU
- Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
-
Gerçek, yalan olmayan
Doğru haber.
-
Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. - Aka Gündüz
-
Gerçek, hakikat
Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz. - Nurullah Ataç
-
İki nokta arasındaki en kısa çizgi
İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir.
-
Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde
Doğru söylüyorsun Ali, doğru söylüyorsun ama kazın ayağı öyle değil. - Orhan Kemal
-
Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yakın, yakınlarında
Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay
-
Karşı yönünce
Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu. - Yusuf Atılgan
- Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu
Ata Sözleri ve Deyimler
- doğru bildiği yoldan ayrılmamak (veya şaşmamak)
- doğru bulmak
- doğru çıkmak
- doğru doğru dosdoğru
- doğru durmak
- doğrunun yardımcısı Allah'tır
- doğru oturmak
- doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
- doğru söz acıdır
- doğru söz yemin istemez
Birleşik Kelimeler: doğru açı, doğru akım, doğru dürüst, doğru orantı, doğru parçası, doğru yol, akşama doğru, ön doğru, sabaha doğru, sınırlı doğru, sınırsız doğru, yarım doğru, yatık doğru, yönlü doğru, ana doğrusu, yanay doğrusu, aykırı doğrular, eğrisiyle doğrusuyla