DOĞUBEYAZIT Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DOĞUBEYAZIT harflerini içeren 4 harfli 36 kelime bulunuyor. 4 harfli DOĞUBEYAZIT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
OĞUZ16,
AYET (Kelime Kökeni: Arapça āyet)
-
Kur'an surelerini oluşturan kısımlardan her biri
Unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor, dua ediyordu. - Ömer Seyfettin
ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)
-
Görenek
Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek
-
Alışkanlık
Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran
- Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
- Aybaşı
Ata Sözleri ve Deyimler
- âdet edinmek
- âdet görmek
- âdet olduğu üzere
- âdet olmak
- âdet yerini bulsun diye
Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik
-
Sayı
İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet
- Tane
Birleşik Kelimeler: adedimürettep
BETA (Kelime Kökeni: Fransızca béta)
- Yunan alfabesinin ikinci harfi
Birleşik Kelimeler: beta ışınları
EBAT (Kelime Kökeni: Arapça ebʿād)
- Boyut
EDAT (Kelime Kökeni: Arapça edāt)
- Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer kelimeler arasında ilişki kuran kelime türü, ilgeç: Ev gibi huzur köşesi olmaz. Çocuk sabaha karşı uyudu
Birleşik Kelimeler: edat grubu, edat tümleci, rabıt edatı
AYIT
- Mine çiçeğigillerden, Akdeniz çevresinde yetişen, mavi, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, 1-2 metre boyunda bir ağaççık, hayıt (Vitex agnus-castus)
BUAT (Kelime Kökeni: Fransızca boite)
- Elektrik akımı devrelerinde birleştirme yapmak veya akımı bir veya daha fazla kola ayırmak için kullanılan kutu
BATI
- Güneşin battığı yöndeki ülkeler bölgesi, Garp, Doğu karşıtı
-
Siyasal anlamda Avrupa ve Kuzey Amerika
Onun için Batı'da bunlara birer fonksiyon buluyorlar. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: Batı Bloku, Batı Türkçesi
-
Yeryüzündeki başlıca dört yönden güneşin battığı yön, gün batısı, günindi, garp, mağrip, doğu karşıtı
En batıda sarı, iki yüksek tepeli bir dağ. - Halide Edip Adıvar
- Bulunulan yere göre güneşin battığı yönde olan bölge, garp
- Güneşin 22 Mart'ta ve 23 Eylül'de battığı nokta
Birleşik Kelimeler: gün batısı, güneybatı, kuzeybatı
TUBA (Kelime Kökeni: Fransızca tuba)
- Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı
- Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç
TABU (Kelime Kökeni: Fransızca tabou)
-
Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç
Bunlar tabuları, dinsel yasakları ve buyrukları içeren gizemsel inanç kurumlarıdır. - Melih Cevdet Anday
- Tekinsiz
- Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)
TAZE (Kelime Kökeni: Farsça tāze)
-
Bozulmamış, bayatlamamış olan
Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
Yüzü taze, taravetli ve güzeldi. - Memduh Şevket Esendal
-
Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu. - Memduh Şevket Esendal
-
Yeni, zamanı geçmemiş
Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Genç kadın
Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- taze ot görmüş eşek gibi
Birleşik Kelimeler: taze fasulye, tazekan, taze para, taze soğan, her dem taze, terütaze
YATI
-
Gidilen yerde geceyi geçirme
Yatıya bekleriz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yatıya kalmak
Birleşik Kelimeler: gece yatısı
AZOT (Kelime Kökeni: Fransızca azote)
- Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)
Birleşik Kelimeler: azotölçer
BADE (Kelime Kökeni: Farsça bāde)
-
Şarap, içki
Fincanı taştan oyarlar / İçine bade koyarlar - Halk türküsü
DAYE (Kelime Kökeni: Farsça dāye)
- Dadı