DOĞAÜSTÜCÜLÜK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DOĞAÜSTÜCÜLÜK harflerini içeren 4 harfli 32 kelime bulunuyor. 4 harfli DOĞAÜSTÜCÜLÜK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DÜĞÜ17,
TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)
- Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist
ATOL
- Mercan adası
ALTO (Kelime Kökeni: İtalyanca alto)
- Viyola
- Kontralto
KOTA (Kelime Kökeni: Fransızca quota)
- Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
- Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama
- Kuruluşlarda veya derneklerde bir gruba tanınan kontenjan sayısı
- Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı
KLAS (Kelime Kökeni: Fransızca classe)
- Sınıf
-
Üstün nitelikli, üstün yetenekli
Klas oyuncu.
KOLA (Kelime Kökeni: İtalyanca colla)
- Gömlek, örtü vb. şeyleri kolalamakta kullanılan özel nişasta
- Kâğıt veya bez yapıştırmakta kullanılan kaynatılmış nişasta bulamacı
-
Kolalama
Zaten bu devirde kola, ütü bir evin baş işlerindendir. - Refik Halit Karay
- Kolagillerden, Afrika'nın sıcak bölgelerinde yetişen ve kola cevizi adıyla anılan, çekirdekleri kahveden daha uyarıcı olan bazı içeceklerde ve hekimlikte kullanılan bir bitki (Cola acuminata)
- Bu bitkinin yaprağından çıkarılan kokulu bir maddeyle kokulandırılan ve içine şeker, karbonat katılarak yapılan içecek
Birleşik Kelimeler: kola cevizi
KAST (Kelime Kökeni: Fransızca caste)
- Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
LOTA (Kelime Kökeni: Latince)
- Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)
OLTA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü
-
Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla naylon tellerden veya at kuyruğu kılından yapılmış iplik
Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı. - Tarık Buğra
-
Hile, düzen, oyun, yem
Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- olta atmak
- oltaya düşmek
- oltaya gelmek
- oltaya takılmak
- oltaya vurmak
- oltayı yutmak
Birleşik Kelimeler: olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası
SALT
-
İçinde yabancı bir öge bulunmayan, mutlak
Çelişkileri salt geleneklerin, törenin, eğitimin bir sonucu saymışızdır. - Adalet Ağaoğlu
- İçine, kendisine yabancı hiçbir şey karışmamış, arı
-
Yalnızca
Sanat adına konuşmakta kendinde hak gören, her konuştuğunu da salt doğrudur diye karşısındakine kabullendirmek isteyen kimseler sardı etrafımızı. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: salt çoğunluk, salt değer, salt nem, salt sıcaklık, salt sıfır
TOKA
- Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
-
Kadınların saçlarını bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç
Bir de sahte taşlı bir toka takmış saçlarına. - Çetin Altan
- El sıkışma
- İçki içerken birinin şerefine, sağlığına kadeh tokuşturma
Ata Sözleri ve Deyimler
- toka etmek
KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Bir tür uzun saplı orak
KÜLT (Kelime Kökeni: Fransızca culte)
- Din (I)
- Yerel özellikler taşıyan dinî törenler
- Belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb
KAOS (Kelime Kökeni: Fransızca chaos)
- Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
- Kargaşa
LASO (Kelime Kökeni: Fransızca lasso)
- Kement