DOĞASEVER Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DOĞASEVER harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli DOĞASEVER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Doğasever ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Doğasever olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DOĞA14,
ESER (Kelime Kökeni: Arapça es̱er)
-
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt
Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Yayın, kitap, yapıt
Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
İz, işaret, im
Yüzünde biraz önceki elemden, kızgınlıktan, çaresizlikten eser yoktu. - Ayşe Kulin
-
Soyut kavramlarda belirti
Acaba, bir yolunu bulup bir talih eseri olarak gidemez miydik? - Azra Erhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- eser kalmamak
Birleşik Kelimeler: eser miktarda, esericedit, başeser, edebî eser, neveser, şaheser, tarihî eser, yazma eser, sanat eseri, saz eseri, tesadüf eseri, eski eserler
ESRE
- Arap harfli metinlerde bir ünsüzün ı, i seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, kesre
SERE
- Açık duran başparmağın ucundan işaret parmağının ucuna kadar olan uzaklık, sele
SERA (Kelime Kökeni: İtalyanca serra)
- Sebze ve meyvelerin yetiştirildiği ve hava şartlarına karşı korunduğu cam ve naylonla kaplı yer, limonluk, ser (II)
DERE
-
Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu
Bu ensiz tahta köprü altında ince dere. - Enis Behiç Koryürek
- İki dağ arasındaki uzun çukur
- Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol
Ata Sözleri ve Deyimler
- derede tarla sel için, tepede harman yel için
- dereyi geçerken at değiştirilmez
- dereyi görmeden paçaları sıvamak
Birleşik Kelimeler: derebeyi, dereotu, dere tepe, dere yatağı, kuru dere
EROS (Kelime Kökeni: Fransızca érôs)
- Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü
- Yunan mitolojisinde aşk tanrısının adı
EDER
-
Fiyat, paha, değer
Bu kitabın ederi ne kadar?
ORSA (Kelime Kökeni: İtalyanca orza)
- Yelkenleri rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, her iki taraftan yelkenin ortasına bağlanan ip
- Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgârüstü, boca veya rüzgâraltı karşıtı
- Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi
-
(o'rsa) Geminin, rüzgârın geldiği yöne döndürülmesi için söylenen söz
Orsa, diye bağırmasıyla dümeni basması bir oldu. - Halikarnas Balıkçısı
Birleşik Kelimeler: orsa alabanda, orsa boca
DERS (Kelime Kökeni: Arapça ders)
-
Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
Dersin bitmesine beş dakika var.
-
Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu. - Necati Cumalı
-
Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz? - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- ders (veya dersi) asmak
- ders almak
- ders çalışmak
- ders görmek
- ders olmak
- ders vermek
- ders yapmak
Birleşik Kelimeler: dersbaşı, ders dışı, dershane, dersiam, ders içi, ders notu, ders programı, ek ders, seçimlik ders, seçmeli ders, yardımcı ders, hayat dersi
RODA (Kelime Kökeni: İtalyanca roda)
- Yöntemine uygun düzgün sarılmış halat yumağı
SADE (Kelime Kökeni: Farsça sāde)
-
Süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz
İki ufak çocuk konuşarak gidiyor; hâlleri o kadar sade, o kadar sevimli ki imrenmemek mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal
-
Şeker katılmamış (kahve)
Sade kahve.
-
(sa:'de) Yalnızca, yalnız, ancak, sadece
Sade, derenin iki tarafına sıralanan kavak ve ceviz ağaçlarını seyretmek bile insana sonsuz bir zevk veriyor. - Etem İzzet Benice
-
Yalın, süssüz, anlaşılır olan (üslup, anlatım)
Lirik şiir en halis şairlerin elinde gayet sadedir. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: sade birimler bölüğü, sade kahve, sade kek, sadeyağ
SEDA (Kelime Kökeni: Arapça ṣadā)
-
Ses
Alenen ortaya çıkmak ve milletin hukuku namına, yüksek seda ile bağırmak ve bütün milleti bu sedaya iştirak ettirmek lazımdır. - Atatürk
Birleşik Kelimeler: aksiseda, ses seda
SODA (Kelime Kökeni: İtalyanca soda)
- Sindirimi kolaylaştırmak, susuzluğu gidermek, içkileri sulandırmak için kullanılan, içinde sodyum karbonat bulunan, köpüren su
- Temizlik işlerinde kullanılan bir çeşit tuz
Birleşik Kelimeler: çamaşır sodası, maden sodası
EVRE
- Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama, merhale, mertebe, safha
REVA (Kelime Kökeni: Farsça revā)
-
Yakışır, yerinde, uygun
Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin / Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim? - Şarkı
Ata Sözleri ve Deyimler
- reva görmek