Doğ ile Başlayan Kelimeler
DOĞ ile başlayan 97 kelime bulunuyor. Başında DOĞ olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İçinde doğ olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
DOĞULULAŞTIRMAK32
14 Harfli Kelimeler
DOĞURGANLAŞMAK33, DOĞULULAŞTIRMA31, DOĞALLAŞTIRMAK29
13 Harfli Kelimeler
DOĞAÜSTÜCÜLÜK35, DOĞUŞTANCILIK32, DOĞURGANLAŞMA32, DOĞALLAŞTIRMA28
12 Harfli Kelimeler
DOĞASEVERLİK29, DOĞRAMACILIK28, DOĞULULAŞMAK28
11 Harfli Kelimeler
DOĞUBEYAZIT30, DOĞURGANLIK27, DOĞULULAŞMA27, DOĞALLAŞMAK25, DOĞRULANMAK23
10 Harfli Kelimeler
DOĞAÜSTÜCÜ30, DOĞANŞEHİR27, DOĞRUCULUK26, DOĞRULTMAÇ25, DOĞANHİSAR25, DOĞANCILIK25, DOĞALCILIK25, DOĞAÇLAMAK24, DOĞALLAŞMA24, DOĞRULTMAN22, DOĞRULTMAK22, DOĞRULANMA22, DOĞRULAMAK22, DOĞURANLAR21, DOĞALLIKLA21
9 Harfli Kelimeler
DOĞASEVER26, DOĞUMHANE25, DOĞRAMACI24,
8 Harfli Kelimeler
DOĞUMEVİ26, DOĞRUSUZ24, DOĞRAYIŞ24, DOĞURUCU24, DOĞURGAN23, DOĞULUCA23, DOĞAÜSTÜ23, DOĞDURMA22, DOĞUŞTAN22, DOĞUMSAL21, DOĞRULUM21, DOĞRUDAN21, DOĞAÇTAN21, DOĞANŞAR21, DOĞANYOL21, DOĞRUSAL20, DOĞRULUK20, DOĞRULTU20, DOĞRULMA20, DOĞURMAK20
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
DOĞURGU23, DOĞURUŞ22, DOĞRUCU22, DOĞMACA21, DOĞANCI21, DOĞALCI21, DOĞRUCA21, DOĞUMLU20,
6 Harfli Kelimeler
DOĞACI20, DOĞULU18, DOĞMAK17, DOĞRAM17
5 Harfli Kelimeler
DOĞUŞ19, DOĞAÇ18, DOĞUM17, DOĞRU16, DOĞMA16, DOĞAN15, DOĞAL15
4 Harfli Kelimeler
DOĞU15, DOĞA14
DOĞA
-
Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür
En çok yurdumdan söz ettim / Doğayla, insanla içli dışlı - Cahit Külebi
- İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat
- Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy
Birleşik Kelimeler: doğa bilgisi, doğa bilimleri, doğa dışı, doğaötesi, doğasever, doğaüstü, doğa yasası, doğa yürüyüşü, ölüdoğa
DOĞAN
- Kartalgillerden, sırtı kül rengi ve enine çizgili, küçük kuş, fare vb. ile beslenen ve alıştırılarak kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş (Falco peregrinus)
Birleşik Kelimeler: akdoğan, bozdoğan, çakırdoğan, delice doğan, gökdoğan, sardoğan
DOĞAL
-
Doğada olan, doğada bulunan
Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor. - Necati Cumalı
- Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel
-
Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı
Doğal liman. Doğal sınır.
-
Yapmacık olmayan
Hamileymiş diye yineliyor oldukça doğal bir tavırla. - Ahmet Ümit
-
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
Ercan o denli doğaldı ki giderek şaşırtıcı olmaktan çıktı. - Reha Mağden
-
Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal. - Ayla Kutlu
- Katıksız, saf
Ata Sözleri ve Deyimler
- doğal olarak
Birleşik Kelimeler: doğal afet, doğal ayıklanma, doğal coğrafya, doğal fiyat, doğal gaz, doğal sayı
DOĞU
- Güneşin doğduğu ana yön, gün doğusu, şark, maşrık, batı karşıtı
- Bulunulan yere göre güneşin doğduğu yönde kalan bölge
- Güneşin 21 Mart'ta ve 23 Eylül'de doğduğu 0,90°'lik yön
Birleşik Kelimeler: doğu kayını, doğu noktası, güneydoğu, kuzeydoğu, gün doğusu
- Güneşin doğduğu yöndeki ülkeler bölgesi, Şark, Batı karşıtı
- Avrupa'ya göre Asya ve Kuzeydoğu Afrika'nın bir bölümü
- Bu yönde olan, Şarki
Birleşik Kelimeler: Doğu bilimi, Doğu Bloku, Doğu Türkçesi, Orta Doğu, Uzak Doğu, Yakın Doğu
DOĞRU
- Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
-
Gerçek, yalan olmayan
Doğru haber.
-
Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur. - Aka Gündüz
-
Gerçek, hakikat
Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz. - Nurullah Ataç
-
İki nokta arasındaki en kısa çizgi
İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir.
-
Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde
Doğru söylüyorsun Ali, doğru söylüyorsun ama kazın ayağı öyle değil. - Orhan Kemal
-
Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yakın, yakınlarında
Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay
-
Karşı yönünce
Börekçi fırınının karşısındaki dört köşe taşlar döşeli, iki yanı ağaçlı yoldan çarşıya doğru yürüyordu. - Yusuf Atılgan
- Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu
Ata Sözleri ve Deyimler
- doğru bildiği yoldan ayrılmamak (veya şaşmamak)
- doğru bulmak
- doğru çıkmak
- doğru doğru dosdoğru
- doğru durmak
- doğrunun yardımcısı Allah'tır
- doğru oturmak
- doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
- doğru söz acıdır
- doğru söz yemin istemez
Birleşik Kelimeler: doğru açı, doğru akım, doğru dürüst, doğru orantı, doğru parçası, doğru yol, akşama doğru, ön doğru, sabaha doğru, sınırlı doğru, sınırsız doğru, yarım doğru, yatık doğru, yönlü doğru, ana doğrusu, yanay doğrusu, aykırı doğrular, eğrisiyle doğrusuyla
DOĞMA
-
Doğmak işi
Bir çocuğun, insanın eline doğması başka türlü bir sevgi dünyası oluşturuyor. - Ayla Kutlu
-
Doğmuş
Fatma'dan doğma.
-
Ortaya çıkan, kaynaklanan, meydana gelen
Vücut, sıtma nöbeti gibi sıcakla soğuğun karışmasından doğma garip ürpertilerle titriyordu. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: doğma büyüme, anadan doğma
DOĞMAK
- Dünyaya gelmek
-
Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek
Güneş doğarken yola düzüldük. - Reha Mağden
- Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak
-
Ortaya çıkmak, sonucu olmak
Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- doğan anası olma, doğuran anası ol
- doğduğuna bin pişman
- doğduğuna pişman etmek
- doğduğuna pişman olmak
- doğmadık çocuğa don biçilmez
Birleşik Kelimeler: erkendoğan, geçdoğan, yenidoğan
DOĞRAM
- Doğrama sonucu ortaya çıkan parça
DOĞUM
- Doğma işi, tevellüt, veladet
- Bir kimsenin doğduğu yıl
Ata Sözleri ve Deyimler
- doğum yapmak
Birleşik Kelimeler: doğumevi, doğum günü, doğumhane, doğum ilmühaberi, doğum izni, doğum kontrolü, doğum odası, doğum oranı, doğum sancısı, doğum tarihi, doğum yeri, ölü doğum, evren doğumu
DOĞRAMA
- Doğramak işi
- Bir yapının kapı, pencere, dolap, raf vb. ağaç, metal veya plastik bölmeleri
DOĞULU
- Doğu ülkelerinden olan (kimse), Şarklı
- Türkiye'nin doğusunda bulunan illerden olan (kimse)
- Doğu uygarlığını benimsemiş (kimse)
DOĞAÇ
- Sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical
DOĞANKENT
- Giresun iline bağlı ilçelerden biri
DOĞURMA
- Doğurmak işi
DOĞRULU
-
Bir doğru boyunca olan, müstakim
Doğrulu hareket.