[isim]

• Saklanmak işi

[nesnesiz]

[halk ağzında]

• Bir yerin çevresinde dolanmak

[nesnesiz]

• Kendisine ad verilmek, isimlenmek

• Kötü ün kazanmak, isimlenmek

[-e]

• Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak

  Bunun aksini umanlar aldanacaktır, hüsrana uğrayacaktır. - Kerim Korcan

• Bir hileye, bir yalana kanmak

[nesnesiz]

• Hayal kırıklığına uğramak

  Sen benim dediklerime kulak ver, aldanmazsın! - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]

• Avunmak, oyalanmak

• Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak

[nesnesiz]

• Dalama işine konu olmak

[-i]

• Bitirmek, sonuçlandırmak, sona erdirmek, noktalamak

[nesnesiz]

• Yana yatmak, yana dönmek

[-i]

• Yanından geçmek

[-e]

[mecaz]

• Çalışıp yorulmadan başka birisinden geçinmek

  Validenin yanına yanlamaktan başka çarem yok! - Ercüment Ekrem Talu

[nesnesiz]

• Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak

  Tabak hiç yalanır mı?

• Kendini yalamak

  Kedi yalanıyor.

[-e]

• Bir şeyin çevresine sarılmak

  Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

• Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak

  Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi. - Çetin Altan

[nesnesiz]

• Karışmak, dolaşmak

[-de]

• Gelişigüzel gezmek

  Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

• dolanıp durmak

[nesnesiz]

• Oylama işi yapılmak

  Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. - Anayasa

[isim]

• Oyalanmak işi

  Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu

[-i]

• Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek

  Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı - Behçet Necatigil

• Vakit kazanmak için aldatmak

• Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek

  Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı. - Falih Rıfkı Atay

• Bekletmek

[-i]

• Oya ile süslemek

  Yâr mendilin oyaladım / Baş harfini koyamadım - Halk türküsü

[isim]

• Odaklamak işi, fokuslama

[isim]

• Onaylamak işi, tasdik, tasdikleme, konfirmasyon, sertifikasyon

[-i]

[halk ağzında]

• Seçmek