DORUK ile Oluşan Kelimeler (DORUK Kelime Türetme)
DORUK harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. DORUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Doruk kelimesinin anlamı nedir? Doruk ile başlayan kelimeler. İçinde doruk olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
DORUK9
4 Harfli Kelimeler
DOKU8, DORU8, ORDU8, KORU6, OKUR6
3 Harfli Kelimeler
DOK6, KOD6, KOR4, KUR4
2 Harfli Kelimeler
DO5, OD5, OK3, UR3
OK
- Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
- Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
-
At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç
Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin
- Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ok atmak
- ok gibi (yerinden) fırlamak
- ok yaydan (veya yayından) çıkmak
Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku
UR
-
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru
KOR
- İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür veya odun parçası
-
Büyük acı, üzüntü, sıkıntı, dert
Kimseye göstermedikleri bir kor yanar içlerinde. - Çetin Altan
-
Kırmızı renkli
Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kor dökmek
- kor gibi
- kor gibi yanmak
Birleşik Kelimeler: akkor
KUR (Kelime Kökeni: Fransızca cours)
-
Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri
Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.
- Düzey
Birleşik Kelimeler: cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru
- Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma
- Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma
Ata Sözleri ve Deyimler
- kur yapmak
DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)
- Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: do anahtarı
OD
-
Ateş
Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- od yok ocak yok
Birleşik Kelimeler: od ocak
KORU
-
Bakımlı küçük orman
Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ. - Refik Halit Karay
OKUR
-
Okuyan kimse, okuyucu, kari
Bu iki yazar, çok okuru olmanın tadını çıkarmasını da bilmişlerdir. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: okuryazar
DOK (Kelime Kökeni: İngilizce dock)
-
Gemilerin yükünün boşaltıldığı veya onarıldığı, üstü örtülü havuz
Çekiç sesleri geliyor doklardan / Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları / İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı - Orhan Veli Kanık
- Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo
KOD (Kelime Kökeni: Fransızca code)
- Harf
- Şifre
Birleşik Kelimeler: kod adı, kod ismi, posta kodu, sektör kodu
DOKU
- Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
- Bir bütünün yapısı ve özelliği
Birleşik Kelimeler: doku bilimi, doku bozukluğu, doku ekimi, doku uyuşmazlığı, bağ doku, bağlantı doku, besi doku, büyütken doku, destek doku, kan doku, kas doku, katılgan doku, kemik doku, kıkırdak doku, özek doku, ölü doku, pek doku, sert doku, sıkı doku, sinir doku, sümük doku, sünger doku, sürgen doku, yağ doku, besi dokusu, korun dokusu, özümleme dokusu, palizat dokusu
DORU
- Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız (at)
- Kızıl (at donu)
Birleşik Kelimeler: yağız doru, kestane dorusu
ORDU
- Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi - Yahya Kemal Beyatlı
-
Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri
Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür. - Falih Rıfkı Atay
- Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
- Çok sayıda insan, kalabalık
Birleşik Kelimeler: ordubozan, ordu donatım, orduevi, ordu komutanı, ordu merkezi, düzenli ordu
DORUK
-
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde. - Azra Erhat
-
En üstün başarı düzeyi
Dorukta yalnız kalmak ve doruktan başlamak ne kadar da zormuş meğer. - Tarık Buğra
- Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta
Birleşik Kelimeler: doruk çizgisi, doruk dal, doruk noktası, doruk toplantısı, dip doruk, din doruğu