4. Harfi B Olan 6 Harfli Kelimeler

4. harfi B olan 6 harfli 157 kelime bulunuyor. 4. karakterinde B harfi bulunan 6 harfli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Beşinci harfi B olan 6 harfli kelimeler. Beşinci harfi B olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAŞB21, DEBB19, GÜRBÜZ19, HOŞB19, JAMBON19, CIZBIZ19, CÜMBÜŞ19, BIZBIZ18, KOVBOY18, MAHBUP18, ROZBİF18, ŞOFBEN18, ŞAHBAZ18, TEVBİH18, TUĞBAY18, YAPBOZ18, AĞABEY17, MUĞBER17, ŞEŞB17, YÖNBUL17, CIMBIZ17, BOMBOZ16, BOMB16, BUMBUZ16, FUTBOL16, ŞEBBOY16, TOPB16, VOMBAT16, BAOBAP15, DÜMBÜK15, DEBBOY15, GIYBET15, HIMBIL15, HİÇBİR15, HODBİN15, KUŞBAZ15, ÖRTBAS15, RAĞBET15, TEŞBİH15, CAMBAZ15, BÜLBÜL14, DOMBAY14, DÜRBÜN14, FLEBİT14, GAMBOT14, HEYBET14, LOMBOZ14, MÜCBİR14, MUHBİR14, MAHBES14, SOHBET14, SÜMBÜL14, BOMBOK13, ÇILBIR13, ÇIMBAR13, DİLBAZ13, GURBET13, GLOBAL13, MAKBUZ13, MECBUR13, MAZBUT13, NEBB13, OTOBÜS13, RUHBAN13, TOMBAZ13, TEMBİH13, UCUBİK13, ZEYBEK13, CIMBAR13, CEBBAR13, BONBON12, BUMBAR12, BAMBUL12, BEDBİN12, ÇEMBER12, GRABEN12, İZOBAR12, KIRB12, KILBAZ12, LİZBON12, MÜMBİT12, REHBER12, SUMBAS12, SERBAZ12, ŞARBON12, TAKBİH12, ULUBEY12, YARBAY12, ZAMBAK12, ZEMBİL12, ALAB11, BARBUT11, İRİB11, İCABET11, KÜMBET11, NİMBUS11, OTOBUR11, SEMBOL11, ŞERBET11, TIBBEN11, TÜMBEK11, TOMBUL11, ZELBER11, CİLBAN11, ATABEY10, BİNBİR10, BARBAR10, BALBAL10, BERBER10, BERBAT10, DİLBER10, EBABİL10, ETOBUR10, ETİBBA10, İBİBİK10, KARBÜR10, KAMBUR10, LOMBAR10, MAKBUL10, MERBUT10, MATBUA10, OTOBAN10, TÜRBİN10, TÜRBAN10, TRİBÜN10, TOMBİK10, TOMBAK10, TAMBUR10, TEMBUL10, TEDBİR10, UKUBET10, YİLBİK10, AKIBET9, İSABET9, KURBAN9, KARBON9, KALBUR9, KAMBER9, LAMB9, MİNBER9, MAKBER9, MATBAA9, NALBUR9, STABİL9, SARBAN9, SEKBAN9, TİMBAL9, TEMBEL9, ARABAN8, EKABİR8, İTİBAR8, KALBEN8, NİKBET8, NİKBİN8, REİBER8, TATBİK8, TEKBİR8

ARABAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿarabān)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir makam

Birleşik Kelimeler: arabankürdi, bayatiaraban, şedaraban

[isim]

  • Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri

EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]

  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit

İTİBAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿtibār)

[isim]

  • Saygınlık

    Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek? - Necati Cumalı

  • Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itibara almak
  • itibardan düşmek
  • itibar etmek
  • itibar görmek
  • itibarın sağ olsun

Birleşik Kelimeler: itibar mektubu, iadeiitibar, nazarıitibar

KALBEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳalben)

[zarf]

[eskimiş]

  • İçten, gönülden gelerek, yürekten

    Kalben bana nasıl ahmak dediğine dikkat etmemek mümkün değildi. - Halit Ziya Uşaklıgil

NİKBET (Kelime Kökeni: Arapça nekbet)

[isim]

[eskimiş]

  • Talihsizlik, felaket

    Siyasi ikbal veya nikbet yellerine göre yön alan bir huy sahibi olduğunu bilirdim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Düşkünlük

NİKBİN (Kelime Kökeni: Farsça nīkbīn)

[sıfat]

[eskimiş]

  • İyimser

    Zaten yaradılışı icabı çok nikbin bir gençti. - Hüseyin Cahit Yalçın

RE

  • Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses

[kimya]

  • Renyum elementinin simgesi

TATBİK (Kelime Kökeni: Arapça taṭbīḳ)

[isim]

  • Uygulama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatbik etmek

Birleşik Kelimeler: tatbik imzası, tatbik mührü

TEKBİR (Kelime Kökeni: Arapça tekbīr)

[isim]

  • Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve `Allahuekber` sözü ile başlayan dua

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekbir getirmek

AKIBET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳibet)

[isim]

  • Bir iş veya durumun sonu, sonuç

    Diğerlerinin akıbetlerini bilmiyorum. - İhsan Oktay Anar

[zarf]

  • Sonunda, önünde sonunda

    Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıbetine uğramak

İSABET (Kelime Kökeni: Arapça iṣābet)

[isim]

  • Hedefe varma, hedefi vurma

    Bir kurşun isabetiyle öldü.

  • Piyango vb. şans oyunlarında, kazanma, çıkma, vurma
  • Öneri, düşünce veya söz yerinde olma

    Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel

  • Yanılmama
  • Güzel rastlantı

    Bize uğramanız isabet, biz de sizi arıyorduk.

[ünlem]

  • `Çok güzel, iyi oldu` anlamlarında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isabet almak
  • isabet etmek
  • isabet oldu

KURBAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳurbān)

[isim]

[din bilgisi]

  • Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan

    Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

[halk ağzında]

  • İçtenliği belirten bir seslenme sözü

    Kurban! Nerede kaldın?

[mecaz]

  • Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse

    Hava kurbanları.

[mecaz]

  • Bir kazada veya felakette ölen kimse

    Vardar, her sene Üsküp'ten beş on kurban alan bir nehirdi. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse

    Benim gibi nice kızlar beyaz kadın ticaretinin kurbanı olmuşlardır. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurban etmek
  • kurban gitmek
  • kurbanı olmak
  • kurban kesmek
  • kurban olayım!
  • kurban olmak
  • kurban vermek

Birleşik Kelimeler: Kurban Bayramı, kurban eti, can kurban, komplo kurbanı, vazife kurbanı

KARBON (Kelime Kökeni: Fransızca carbone)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen element (simgesi C)

Birleşik Kelimeler: karbondioksit, karbon dönemi, karbonhidrat, karbon kâğıdı, karbonmonoksit

KALBUR (Kelime Kökeni: Arapça ġirbāl)

[isim]

  • Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbura çevirmek
  • kalbura dönmek
  • kalburdan geçirmek
  • kalbur gibi
  • kalburla su taşımak

Birleşik Kelimeler: kalburabastı, kalbur kemiği, kalburüstü, mısır kalburu

KAMBER (Kelime Kökeni: Arapça ḳanber)

[isim]

[eskimiş]

  • Sadık köle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambersiz düğün olmaz