DONUKLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

DONUKLAŞTIRMAK harflerini içeren 6 harfli 220 kelime bulunuyor. 6 harfli DONUKLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOLMUŞ14, ADANIŞ12, DIŞTAN12, DIŞRAK12, KOKMUŞ12, KOLDAŞ12, OLUŞMA12, ŞURADA12, ŞAMDAN12, ULAŞIM12, AŞIRMA11, AŞINMA11, AŞILMA11, ATIŞMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, AKIŞMA11, ALAŞIM11, DOKUMA11, KUŞMAR11, KOŞMAK11, KANDAŞ11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞUKA11, MAŞRIK11, MAŞALI11, MATRUŞ11, OKŞAMA11, ONAŞMA11, ŞURALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, TAŞIMA11, UTANIŞ11, UŞAKLI11, ULAŞMA11, ARATIŞ10, ATANIŞ10, DONMAK10, DONATI10, DONAMA10, DOLMAK10, DOLAMA10, DURMAK10, DAMALI10, IRKTAŞ10, KIŞLAK10, KUŞLAK10, KUŞLAR10, KARŞIT10, KARŞIN10, KARTUŞ10, KALKIŞ10, KAŞKOL10, MUNDAR10, ODALIK10, ŞIRNAK10, ŞUNLAR10, ŞARTLI10, ŞARKLI10, TAŞMAK10, TAŞLIK10, TAŞKIN10, ADAKLI9, AKDARI9, ANADUT9, DALMAK9, DARLIK9, KOMUTA9, KORUMA9, KURADA9, KUNDAK9, KUMALI9, KROMLU9, LONDRA9, LUANDA9, MORULA9, MORLUK9, MANDAR9, MANDAL9, NAKKAŞ9, NAMDAR9, ORTADA9, OTURMA9, ORADAN9, OKUTMA9, OKUNMA9, OKUMAK9, ONULMA9, ONARIM9, OLUNMA9, ROMALI9, ŞAKRAK9, TUNDRA9, TOMRUK9, TANDIR9, ARITMA8, ARINMA8, ARMALI8, ANIRMA8, ANILMA8, ATOMAL8, ATILMA8, ANAMUR8, ALINMA8, AMALIK8, AKITMA8, IKLAMA8, IRAMAK8, KOLTUK8, KONKUR8, KONMAK8, KORKMA8, KORKUT8, KORLUK8, KONTUR8, KIRMAK8, KURALI8, KURAMA8, KURMAK8, KUMRAL8, KRUTON8, KIRKMA8, KARMIK8, KARIMA8, KAKIMA8, KADRAT8, KADRAN8, KAMALI8, KALOMA8, KINAMA8, KILMAK8, MUTLAK8, MUKAAR8, MURANA8, MANALI8, MAKTUL8, MANTIK8, MATLIK8, NUMARA8, NORMAL8, OTLAMA8, OTARMA8, OTAMAK8, ORTALI8, ORANTI8, ORANLI8, OTURAK8, OKTRUA8, OKRAMA8, OKKALI8, OKLAMA8, ONARMA8, ONAMAK8, RULMAN8, TINMAK8, TIKMAK8, TIKAMA8, TONLUK8, TOKMAK8, TOKLUK8, TOKALI8, TORLUK8, TANIMA8, TAMLIK8, TALKIM8, UTANMA8, ULAMAK8, ULANTI8, UNLAMA8, ULANMA8, ARKALI7, ARTMAK7, ARANTI7, ANLATI7, ANORAK7, ARALIK7, ARAKLI7, ANTROK7, ATONAL7, ATALIK7, ANALIK7, ALAKOK7, KOKART7, KONTAK7, KONTRA7, KIRNAK7, KANMAK7, KARMAK7, KARLUK7, KARTLI7, KARTON7, KARTUK7, KARLIK7, KARALI7, KALKMA7, KALMAK7, KIRAAT7, KATMAK7, KATMAN7, MALKAR7, MARKKA7, MANTAR7, MATRAK7, NATURA7, NATIKA7, ORANLA7, OLANAK7, TIRNAK7, TORLAK7, TARALI7, TALKIN7, TAKMAK7, KANTAR6, KARTAL6, KALTAK6, KALKAN6, KATRAK6, KATRAN6

KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)

[isim]

  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
  • Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
  • Baskül

[eskimiş]

  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı

KARTAL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)

    Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı

[isim]

  • İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

KALTAK

[isim]

  • Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
  • Kuskunsuz eyer

[kaba konuşmada]

  • İffetsiz, namussuz kadın

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı

KALKAN

[isim]

  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
  • Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık

[mecaz]

  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan

KATRAK

[isim]

  • Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi

KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)

[isim]

[kimya]

  • Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde

    Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
  • katran gibi
  • katranı kaynatsan olur mu şeker?

Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARTMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük heybe

[nesnesiz]

  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

  • Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

    Kumaş arttı. Yemek arttı.

  • Değeri yükselmek, fazlalaşmak

ARANTI

[isim]

  • Aranılan çözüm

    Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan

ANLATI

[isim]

  • Ayrıntılarıyla anlatma

[edebiyat]

  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

ANORAK (Kelime Kökeni: Fransızca anorak)

[isim]

  • Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

ANTROK (Kelime Kökeni: Fransızca entroque)

[isim]

[jeoloji]

  • Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil

ATONAL (Kelime Kökeni: Fransızca atonal)

[sıfat]

[müzik]

  • Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)