DONDURULMUŞLUK ile Oluşan Kelimeler (DONDURULMUŞLUK Kelime Türetme)

DONDURULMUŞLUK harflerinden oluşan 162 kelime bulunuyor. DONDURULMUŞLUK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Dondurulmuşluk kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

DONDURULMUŞLUK27

11 Harfli Kelimeler

DONDURULMUŞ23

9 Harfli Kelimeler

ŞUURLULUK16, ORDULULUK15, KORUNUMLU14

8 Harfli Kelimeler

DOLDURUŞ18, MUŞLULUK15, OLMUŞLUK15, KURŞUNLU14

7 Harfli Kelimeler

DOKUNUŞ15, KUDURUŞ15, KOŞUMLU14, DOKUNUM13, KURULUŞ13, KOŞULLU13, MUDURNU13, DOLULUK12, DURULUK12, KUNDURU12, ODUNLUK12, KURUMLU11, KORUNUM11, ONURLUK10, OLURLUK10

6 Harfli Kelimeler

DOLMUŞ14, OKUMUŞ13, OLUŞUM13, KONUŞU12, OKUNUŞ12, OLUŞUK12, ŞUURLU12, DOKULU11, KURŞUN11, LOŞLUK11, ORDULU11, DULLUK10, OLUMLU10, KONULU9, KURULU9, KROMLU9, MORLUK9, OKULLU9, ONURLU9, OLUKLU9
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

DOLUŞ12, DURUŞ12, KOMŞU11, KOŞUM11, MUŞLU11, OLMUŞ11, DORUM10, DOMUR10, DOLUM10, DUMUR10, DURUM10, KOŞUL10, KOŞUN10, KONUŞ10, KURUŞ10, UŞKUN10, DORUK9, DONUK9, DONLU9, DULUK9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

DUDU10, KOŞU9, OLUŞ9, ŞUUR9, DOKU8, DOLU8, DURU8, DORU8, KLOŞ8, ORDU8, ODUN8, OLDU8, ONUM7, OMUR7, UMUR7, ULUM7, KONU6, KORU6, KURU6, KROM6
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

DUŞ9, MUŞ8, ŞOM8, KUŞ7, LOŞ7, MOD7, ŞOR7, ŞOK7, DUN6, DUL6, DON6, DOK6, KOD6, NOD6, UMU6, KOM5, KUM5, MOR5, NOM5, RUM5
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

ŞU6, DO5, OD5, OM4, OK3, OL3, ON3, UN3, UR3

OK

[isim]

  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
  • Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
  • At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç

    Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin

[matematik]

  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku

OL

[sıfat]

[eskimiş]

  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]

  • O gösterme zamiri

ON

[isim]

  • Dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı

[sıfat]

  • Dokuzdan bir artık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • on defa (veya kere)
  • on parmağı boğazında olmak
  • on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
  • on parmağında on kara

Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü

UN

[isim]

  • Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • un ufak etmek
  • un ufak olmak
  • ununu elemek, eleğini asmak

Birleşik Kelimeler: un çorbası, un helvası, esmer un, has un, özlü un, balık unu, buğday unu, et unu, galeta unu, kan unu, mısır unu, pirinç unu, soya unu, yulaf unu

UR

[isim]

[tıp]

  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru

OM

[isim]

  • Kemiklerin toparlak ucu

[isim]

[fizik]

  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

KOM

[isim]

[halk ağzında]

  • Ağıl, davar ağılı
  • Yayla evi
  • Bir kimseye ait küçük yerleşim yeri, çiftlik

KUM

[isim]

[madencilik]

  • Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler

    İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan

  • Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
  • Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumda oynamak
  • kum dökmek
  • kum gibi

Birleşik Kelimeler: kum balığı, kumbaşı, kum çölü, kum engereği, kum fırtınası, kum grisi, kum havucu, kum havuzu, kum kamyonu, kumkayası, kumkazan, kum ocağı, kum otu, kum saati, kum taşı, kum torbası, gök kumu

MOR

[isim]

  • Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk, menekşe renginin kırmızıya çalanı

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. - Ayşe Kulin

Birleşik Kelimeler: morkaraman, mormenekşe, morötesi, morsalkım

NOM

[isim]

[tarih]

  • Eski Mısır'da şehir devleti

RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)

[isim]

  • Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse

[tarih]

  • Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk

[eskimiş]

  • Anadolu

Birleşik Kelimeler: Rum ateşi

DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)

[isim]

[müzik]

  • Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
  • Bu sesi gösteren nota işareti

Birleşik Kelimeler: do anahtarı

OD

[isim]

[eskimiş]

  • Ateş

    Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • od yok ocak yok

Birleşik Kelimeler: od ocak

KONU

[isim]

  • Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje

    Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Üzerinde konuşulan şey, bahis

    Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: konu mankeni, ana konu, bahis konusu, söz konusu

KORU

[isim]

  • Bakımlı küçük orman

    Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ. - Refik Halit Karay