DONATTIRMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
DONATTIRMAK harflerini içeren 6 harfli 50 kelime bulunuyor. 6 harfli DONATTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DONMAK10,
KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)
- Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
- Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
- Baskül
-
56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
İki kantar kireç.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kantara çekmek (veya vurmak)
- kantarın topunu kaçırmak
Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı
KANTAT (Kelime Kökeni: Fransızca cantate)
- Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi
KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)
-
Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde
Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
- katran gibi
- katranı kaynatsan olur mu şeker?
Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
ARANTI
-
Aranılan çözüm
Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan
ANORAK (Kelime Kökeni: Fransızca anorak)
- Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket
ANTROK (Kelime Kökeni: Fransızca entroque)
- Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil
KONTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca contra)
- Karşıt, karşı, aksi
- Kontrplak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontra gitmek
Birleşik Kelimeler: kontra mizana
KITAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭaʿāt)
- Kıtalar, ana karalar
- Asker birlikleri
KARTON (Kelime Kökeni: Fransızca carton)
- Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
- On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj
-
Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart
Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor. - Refik Halit Karay
- Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter
- Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film
KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)
-
Okuma
Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıraat etmek
Birleşik Kelimeler: kıraathane
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
MANTAR (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)
Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç
-
Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası
İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır. - Halide Edip Adıvar
- Bu tabakadan yapılan şişe tapası
- Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
- Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
- Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
- Hayvanların burun ucu
- Uydurma söz, yalan
- Mantar hastalığı
- Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mantara basmak
- mantar atmak
- mantar gibi (yerden) bitmek
- mantar gibi üremek
Birleşik Kelimeler: mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı
MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)
- Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
-
Eğlenceli, gülünç, hoş
Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- matrağa almak
- matrak geçmek
NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)
- Düşünüp söyleme yeteneği
- Düzgün ve iyi konuşma yeteneği