DOLUŞMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DOLUŞMAK harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli DOLUŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DOLUŞ12,
KUMLA
- Kumluk yer, geniş kumsal
LOKMA (Kelime Kökeni: Arapça luḳme)
-
Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. - Ömer Seyfettin
- Lokma tatlısı
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet
-
Yemek
Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz. - Tarık Buğra
-
Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
Bu lokma sizin için çok büyüktür, boğazınızdan geçmez; yutamayacaksınız ve boğulacaksınız. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- lokma (veya lokması) ağzında büyümek
- lokma çiğnenmeden yutulmaz
- lokma dökmek
- lokma etmek
- lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
- lokmasını dökmek
- lokmasını saymak
Birleşik Kelimeler: lokma anahtar, lokma başlığı, lokma göz, lokma tatlısı, bir lokma, haram lokma, et lokması, kibar lokması, saray lokması
MAKUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿḳūl)
-
Akla uygun, akıllıca
Makul bir düşünce.
-
Akıllıca iş gören, mantıklı
Makul bir adam.
-
Belirli
Tutuklanan kişilerin makul süre içinde yargılanmayı ... isteme hakları vardır. - Anayasa
-
Aşırı olmayan, uygun, elverişli
Ev için makul bir fiyat istedi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- makul olmak
OLMAK
-
Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. - Sait Faik Abasıyanık
- Gerçekleşmek veya yapılmak
-
Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Bir şeyi elde etmek, edinmek
Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım. - Sait Faik Abasıyanık
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek
- Herhangi bir durumda bulunmak
-
Uygun düşmek, yerinde görülmek
Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
-
Yetişmek, olgunlaşmak
Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı.
-
Hazırlanmak, hazır duruma gelmek
Çay oldu.
-
Bulunmak
Kız da hemen olduğu yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal
-
Geçmek, tamamlanmak
İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
-
Sürdürmek, yürütmek
İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
-
Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak
Partili olmak.
-
Yaklaşmak, gelip çatmak
Sabah oldu.
-
Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek
Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun! - Sermet Muhtar Alus
-
Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz
Annesi oluyor. Yeğeni olur.
-
Sarhoş olmak
Sen adamakıllı olmuşsun.
-
Uymak, tam gelmek
Bu şapka başıma oluyor.
-
Yitirmek, elinden kaçırmak
Tembelliği yüzünden işinden oldu.
-
Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
-
Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
-
Yol açmak
Bu davranışın ona çok zararı oldu.
-
Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak
Su, buz oldu.
-
Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur
Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak.
-
Hastalığa yakalanmak, tutulmak
Tifo olmak. Verem olmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... olsun ... olsun
- ola ki
- olan (veya olup) biten
- olan oldu
- oldu bilmek (veya saymak)
- olduğu kadar
- oldu olacak
- oldu olacak, kırıldı nacak
- oldu olanlar
- olmayacak duaya âmin demek
- olup olacağı
- olur a!
Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim, oldum olası, olur olmaz, üretici olmayan alan, olsa olsa
DOLAK
-
Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası
Kıran Bey, şimdi bacaklarına dolak sarmış, siyah poturlu, keçe külahlı, göğsünde fişeklikler ve elinde mavzer, tığ gibi bir delikanlıydı. - Refik Halit Karay
-
Başörtüsü, yazma
Ellerinde güzel, gizemli Arap harfleri ile yazılı dövizleri, bayrakları, başlarında kumaş dolakları. - Fürüzan
- Boyun atkısı
LOKUM (Kelime Kökeni: Arapça rāḥat + ḥulḳūm)
-
Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum
Üsküdar'a gider iken bir mendil buldum / Mendilimin içine lokum doldurdum - Halk türküsü
- Dinamit lokumu
Ata Sözleri ve Deyimler
- lokum gibi
Birleşik Kelimeler: latilokum, dinamit lokumu, kuşlokumu
OKUMA
-
Okumak işi, kıraat
Okuması vardı, yazması azdı. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- okumayı sökmek
Birleşik Kelimeler: okuma bayramı, okuma günü, okuma kitabı, okuma saati, okuma vakti, okuma yazma, okuma yitimi, sesli okuma, sessiz okuma, dikiş okuması
DOLMA
-
Dolmak işi
Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı. - İhsan Oktay Anar
-
Tavuk, kuzu gibi hayvanların veya biber, domates vb. sebzelerin içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek
Perihan nine evde kalacak, baklava açacak, dolma yapacaktı. - Halide Edip Adıvar
-
Doldurularak yapılan
Dolma arazi.
- Yalan, hile, dalavere
-
Üç sigara kâğıdına bolca sarılmış esrar
Oturalım şuraya da dolmamızı içelim, belki bir şeyler buluruz. - Muzaffer Uyguner
Ata Sözleri ve Deyimler
- dolma yutmak
Birleşik Kelimeler: dolma biber, dolma kalem, dolma otu, ağızdan dolma, kulaktan dolma, yalancı dolma, zeytinyağlı dolma, bamya dolması, biber dolması, domates dolması, ekmek dolması, kabak dolması, salatalık dolması, uskumru dolması, yaprak dolması
DOLAM
-
Dolama işinin her defası
Bu sargı ancak üç dolam dolanabilir.
-
Bir kez dolanacak miktarda olan
Beş dolam kuşak.
ŞAKUL (Kelime Kökeni: Arapça şāḳūl)
- Çekül
DOLUM
-
Doldurma işi
Benzin dolum yeri.
KOŞAM
- Avuç
- İki avuç dolusu
KOŞMA
-
Koşmak işi
Hamal benim dalgınlığımdan istifade ederek birdenbire bir kedi gibi fırladı ve koşmaya başladı. - Kemal Bilbaşar
- Bir halatı, ağacı pekiştirmek için yanına konulan halat veya ağaç
- Sazla okunmak için hece ölçüsü ile yazılmış, ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan dizeler de kendi aralarında uyaklı, konuları sevgi ve doğa olayları olan bir halk şiiri
Birleşik Kelimeler: ayaklı koşma, eş koşma
KOŞUL
-
Şart
Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu. - Nezihe Araz
- Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri
Birleşik Kelimeler: ön koşul, sapma koşulu, yaşam koşulları
KUMAŞ (Kelime Kökeni: Arapça ḳumāş)
-
Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma
Her şey, esvap ve eşya Bursa'da dokunan ipek kumaşlardan yapılmıştır. - Falih Rıfkı Atay
- Varlığı ve kişiliği oluşturan nitelik veya malzeme
Birleşik Kelimeler: kumaş mengenesi, Hint kumaşı