DOKÜMANTASYON Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
DOKÜMANTASYON harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli DOKÜMANTASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
STÜDYO14,
KANTON (Kelime Kökeni: Fransızca canton)
- İsviçre Konfederasyonu'nu oluşturan devletlerden her biri
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
ANASON (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Maydanozgillerden, kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakı yapımında kullanılan bir bitki (Pimpinella anisum)
Mal sahibiyle anason, buğday ektiler. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: Çin anasonu, Mısır anasonu, yıldız anasonu
AKSONA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Vurgun hastalığına karşı uygulanan emniyet durakları
KAYTAN
-
Pamuk veya ipekten sicim
Nefise, titreyerek bir küçük torbaya benzeyen bu atlas kesenin kaytanını çözdü, ağzını açtı. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Yelkeni yarı kapatmak için kullanılan örgü halat
Birleşik Kelimeler: kaytan bıyık
MAKSAT (Kelime Kökeni: Arapça maḳṣad)
-
İstenilen şey, amaç, gaye, erek
Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- maksat gütmek
- maksat hasıl olmak
- maksat muhabbet olsun
NOKSAN (Kelime Kökeni: Arapça nuḳṣān)
- Eksik
-
Eksiklik, kusur
O, noksanını bilgi ve akıl ile gidermesini bilir. - Refik Halit Karay
Ata Sözleri ve Deyimler
- noksan bulmak
OTAMAK
- Bitkinin yaprak veya köklerini vererek hastalığı iyi etmeye çalışmak, tedavi etmek
ONANMA
- Onanmak işi
ONAMAK
- Bir işi doğru ve uygun bulmak, tasvip etmek
SATMAK
-
Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
Geniş arazisini parselleyip sattı. - Tarık Buğra
- Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
- Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
- Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek
-
Bir yolunu bularak birinden ayrılmak
Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- satıp savmak
Birleşik Kelimeler: yapsat, çoksatar
SANMAK
-
Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek
Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı. - Adalet Ağaoğlu
-
Gibi gelmek, farz etmek
Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı. - Peyami Safa
-
Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: varsanı
AMYANT (Kelime Kökeni: Fransızca amiante)
- Kolayca bükülen ve ateşe dayanan liflerden oluşmuş bir ak asbest türü
KONSON (Kelime Kökeni: Fransızca consonne)
- Ünsüz
KANYON (Kelime Kökeni: Fransızca canyon)
-
Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz
Rüzgârların kanyonlarda ıslık çaldığı gün batımları insanın içine dokunurdu. - Murathan Mungan