DOKUNULMAZLIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

DOKUNULMAZLIK harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli DOKUNULMAZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DOKUZLU15, OMUZLUK14, DOKUNUM13, OLMAZLI13, DOLANIM12, DOLAMIK12, DOKUNMA12, DOKUMAK12, DOLULUK12, DOLUKMA12, DUMANLI12, KUMANDI12, KOZAKLI12, ODUNLUK12, ONMADIK12, OLMADIK12, OZANLIK12, UZAKLIK12, DUKALIK11, ONDALIK11, KONULMA10, KOMALIK10, ONULMAK10, OKUNMAK10, OLUNMAK10, KULAKLI9

KULAKLI

[sıfat]

  • Kulağı herhangi bir biçimde olan

    Küçük kulaklı.

  • Kulağa benzer çıkıntısı olan

[isim]

  • Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir tür yatağan

[isim]

  • İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tava, tencere, kazan vb

Birleşik Kelimeler: kulaklı somun, kalem kulaklı, uzun kulaklı, yelken kulaklı

KONULMA

[isim]

  • Konulmak işi

KOMALIK

[sıfat]

  • Koma durumuna gelmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komalık etmek
  • komalık olmak

ONULMAK

[-den]

  • Onma işine konu olmak

    Ağır ve onulmaz hastalıklar için yapılan tedavi, bir iyilik şeklinde görünse bile, azabı devam ettirmekten başka bir netice vermiyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa

OKUNMAK

[nesnesiz]

  • Okuma işine konu olmak

    Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. - Sermet Muhtar Alus

  • Okunulmak

[mecaz]

  • Belli olmak, açıkça görünmek

    Bütün söyleyecekleri yüzünden okunuyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[halk ağzında]

  • Davet edilmek, çağrılmak

OLUNMAK

[nesnesiz]

  • Olma işine konu olmak

    Bu ilaçla iyi olunmaz.

DUKALIK

[isim]

[tarih]

  • Bir dukanın yönetiminde bulunan ülke

[mecaz]

  • Dar kadro ile dilediği gibi yönetme

ONDALIK

[sıfat]

[matematik]

  • Temel olarak on sayısını alan, aşar, aşari

[isim]

  • Onda bir olarak alınan veya verilen ücret, komisyon

[isim]

[tarih]

  • Toprak ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi, öşür, aşar

Birleşik Kelimeler: ondalık kesir, ondalık sayı, ondalık sistem

DOLANIM

[isim]

[ekonomi]

  • Tedavül, sirkülasyon, dolaşım
  • Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolaşım, sirkülasyon, para dolaşımı
  • Alışveriş ve hizmet karşılığının ödenmesini sağlamak üzere paranın el değiştirmesi, dolaşım, tedavül, sirkülasyon
  • Para ve para yerine geçen bono, senet vb.nin geçerli olması, sürümde bulunması, dolaşım, sirkülasyon

Birleşik Kelimeler: dolanım hızı

DOLAMIK

[isim]

  • Bir tür ağ, bir tür avcı tuzağı

DOKUNMA

[isim]

  • Dokunmak (I) işi, temas

[isim]

  • Dokunmak (II) işi

Birleşik Kelimeler: dokunma duyusu

DOKUMAK

[-i]

  • Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak

    Orada kilim dokuyan kadınların arasında yaşam savaşı veriyordu. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak

[halk ağzında]

  • Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

DOLULUK

[isim]

  • Dolu olma durumu

    İçimde bir boşlukla karmakarışık bir doluluk boğazlaşıyor. - Aka Gündüz

DOLUKMA

[isim]

  • Dolukmak işi

DUMANLI

[sıfat]

  • Dumanı olan, duman çıkaran

    Dumanlı barut.

  • Sisli, sisle örtülü

    Her türlü çiçekle kırlar süslenmiş / Yeşil yaprak giyer dumanlı dağlar - Âşık Veysel

[mecaz]

  • Sıkıntılı, bulanık

    Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Esrik, sarhoş

Birleşik Kelimeler: başı dumanlı, kafası dumanlı