DOKUNDURMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DOKUNDURMA harflerini içeren 4 harfli 51 kelime bulunuyor. 4 harfli DOKUNDURMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dokundurma ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Dokundurma olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DUDU10,
AKOR (Kelime Kökeni: Fransızca accord)
- Üç veya daha çok sesin bir arada tınlaması
AKUR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳūr)
-
Azgın, şiddetli
Ben, akur bir kuvvetin üstünde uçuyor gibi pek çabuk yakınlaşan uzaklara bakıyor, bu azgın ata bindikçe daima duyduğum şeyleri tekrar hissediyordum. - Ömer Seyfettin
- Kudurmuş, kuduz, kuduruk
KRON
- Danimarka, Estonya, İsveç, İzlanda Norveç ve Slovakya'nın para birimi
KURA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurʿa)
-
İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme
Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu. - Necati Cumalı
- Kime veya neye isabet edeceği önceden belli olmayan bir çekimle sonucu belirleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- kura çekmek
- kurası olmak
Birleşik Kelimeler: kura efradı, kura neferi, kaçın kurası
KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)
-
Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne
Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz
KARO (Kelime Kökeni: Fransızca carreau)
- Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya
-
Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı
Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem. - Muzaffer İzgü
MARN (Kelime Kökeni: Fransızca marne)
- Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı
MARK (Kelime Kökeni: Almanca Mark)
- Alman para birimi
- Markka
ORAK
- Yarım çember biçiminde yassı, ensiz ve keskin metal bir bıçakla, buna bağlı bir saptan oluşan ekin, ot vb. biçme aracı
-
Ekin biçme zamanı
Orakta köylünün işi çok olur.
-
Ekin, ot vb. biçme işi
Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: orak ayı, orak böceği, orak işi, beyinorağı, çalgı orağı
ORAN
-
Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet, rasyo
Yerli oyunların çeviri oyunlara oranı değişti ve yükseldi. - Metin And
- İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, orantı, tenasüp
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin
-
İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı
Üçün sekize oranı.
Birleşik Kelimeler: oran dışı, benzeşim oranı, doğum oranı, faiz oranı, ölüm oranı, vergi oranı
ONAR
-
On sayısının üleştirme sayı sıfatı
Oraya çıkınca hamallara onar kuruştan hesap göreceksin. - Memduh Şevket Esendal
- Her birine on, her defasında onu bir arada olan
OKAR
- Telli balıkçıl
ROKA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Turpgillerden, yaprakları salata gibi yenen, 20-40 santimetre yüksekliğinde, sebze olarak bahçelerde yetiştirilen, kokulu, bir iki yıllık bir bitki (Eruca sativa)
URAN
- Sanayi
AMOR (Kelime Kökeni: Fransızca amour)
-
Aşk
Kadınlarla münasebetlerine amil olan şey hakiki amor değil, çevirmek istediği bazı entrikalardır. - Hüseyin Rahmi Gürpınar