DOKUNCASIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
DOKUNCASIZ harflerini içeren 4 harfli 43 kelime bulunuyor. 4 harfli DOKUNCASIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ADCI10,
ANIK
- Hazır
- Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)
AKIN
-
Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması
Adayı bir rençper akını doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı
- Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum
Ata Sözleri ve Deyimler
- akın etmek
Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın
- Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad
KANI
-
İnanç, düşünce, kanaat
Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır. - Salâh Birsel
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanısında olmak
- kanıya varmak
KANO (Kelime Kökeni: Fransızca canot)
-
Kürekle yürütülen dar, uzun, hafif tekne
Yelkensiz ve dümensiz kotra, şimdi bir kano sürati ile hareket ediyordu. - Aka Gündüz
KINA (Kelime Kökeni: Arapça ḥinnāʾ)
-
Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
Altın tas içinde kınam ezildi / Gümüş tarak ile zülfüm düzüldü - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kına (veya kınalar) yakmak (veya koymak veya sürmek veya vurmak veya yakınmak veya yakılmak)
- kına gibi
Birleşik Kelimeler: kına ağacı, kına çiçeği, kına gecesi, kınakına, yüksük kına
ASIK
-
Somurtkan
O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi. - Orhan Kemal
- Asılı
Birleşik Kelimeler: asık surat, yüzü asık
ASKI
-
Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne
Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım. - Ayla Kutlu
- Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı
- Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ
- Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması
- Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç
- Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener
-
Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk
Üzüm askısı. Ayva askısı.
- Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş
- Gelinin odasına asılan süs
- Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat
- Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye
- İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı
- Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül
Ata Sözleri ve Deyimler
- askıda bırakmak
- askıda kalmak
- askı olmak
- askıya almak
- askıya çıkarmak
- askıya çıkmak
Birleşik Kelimeler: bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları
AKSU
- Katarakt
- Isparta iline bağlı ilçelerden biri
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
DANK
- `Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak` anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fiillerinde kullanılır
ISKA
- Üzerinde durmama, önem vermeme
-
Boşa çıkarma, rast getirememe
Güzel bir orta ile gole mal olan bir ıskayı ayırt edemez. - Haldun Taner
- Hedefi tutturamama, amaca ulaşamama
Ata Sözleri ve Deyimler
- ıska geçilmek
- ıska geçmek
KONU
-
Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje
Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Üzerinde konuşulan şey, bahis
Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım. - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: konu mankeni, ana konu, bahis konusu, söz konusu
KOSA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Bir tür uzun saplı orak
KAOS (Kelime Kökeni: Fransızca chaos)
- Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
- Kargaşa
KISA
-
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı. - Ahmet Haşim
-
Az süren, uzun olmayan
Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı. - Etem İzzet Benice
-
Ayrıntısı çok olmayan
Kısa bilgi. Kısa yazı.
-
Kısa olan şey
Uzun lafın kısası.
-
Kısaca, kısaltarak
Kısa konuştu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısa günün kârı
- kısa günün kârı az olur
- kısa kes Aydın havası olsun
- kısa kesmek
- kısa tutmak
Birleşik Kelimeler: kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası
SUNA
-
Erkek ördek
Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek suna gördüm göl kenarında - Karacaoğlan
- Göl ördeği
Ata Sözleri ve Deyimler
- suna gibi
Birleşik Kelimeler: suna boylu, aksuna