Do ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler
DO harfleri ile başlayan 8 harfli 73 kelime bulunuyor. Başında DO olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "do ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Do olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DOĞUMEVİ26,
DOMİNANT (Kelime Kökeni: Fransızca dominante)
- Baskın
DOKSANAR
- Doksan sıfatının üleştirme sayı sıfatı
- Her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan
DOLANMAK
-
Bir şeyin çevresine sarılmak
Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
-
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak
Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi. - Çetin Altan
- Karışmak, dolaşmak
-
Gelişigüzel gezmek
Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- dolanıp durmak
DONANMAK
- Giyinip kuşanmak, süslenmek
-
Yayılıp kaplanmak
Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.
-
Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
Bu gördüğünüz yol, şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı. - Aka Gündüz
DONATMAK
- Birinin giyimini sağlamak
-
Süslemek
Bütün bahçeyi donanma gecelerinde olduğu gibi fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar. - Sermet Muhtar Alus
-
Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek
Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter. - Attila İlhan
- Sövmek
- Azarlamak
DOMESTİK (Kelime Kökeni: Fransızca domestique)
- İç, ülke içi
- Evcil
- Yerel, yerli
DOMALTMA
- Domaltmak işi
DOMALMAK
- Dizler bükük, baş ileride, çömelmiş bir durum almak
DOLUKMAK
- Göz yaşarmak, ağlayacak duruma gelmek
DOLMALIK
-
Dolma yapmaya yarar
Dolmalık fıstık.
Birleşik Kelimeler: dolmalık biber
DOKUNMAK
-
Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk. - Ahmet Haşim
-
Karıştırmak
Bu kâğıtlara kimse dokunmasın.
-
Almak, kullanmak, el sürmek
Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu. - Nezihe Araz
-
Sağlığını bozmak
Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu.
-
İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak
Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum. - Reşat Nuri Güntekin
-
İlişkin, ilgili olmak, değinmek
Eğitim konusuna dokunan bir yazı.
-
Hafifçe değmek
Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor.
- Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak
-
Tedirgin etmek, sataşmak
Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Dokuma işi yapılmak
Halılar dokundu.
DOKUNSAL
- Dokunum ile ilgili olan
DOKUTMAK
- Dokuma işini yaptırmak
DONATILI
- Donatısı olan
DONUKLUK
-
Donuk olma durumu
Bu donukluktan ilk sıyrılan Cemal oldu. - Elif Şafak