Do ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler
DO harfleri ile başlayan 6 harfli 29 kelime bulunuyor. Başında DO olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "do ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Do olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DOĞACI20,
DOKSAN
- Seksen dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 90 ve XC rakamlarının adı
- Dokuz kere on, seksen dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- doksan kapının ipini çekmek
DOKTOR (Kelime Kökeni: Fransızca docteur)
-
Hekim
Suzinak faslının eski yeni şarkıları birbirini takip ederken bu hâle gülen doktor gezinmeye başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
- Bir fakülteyi veya bir yüksekokulu bitirdikten sonra belli bir bilim dalında en yükseköğrenim basamağına vardığını, geçirdiği özel sınavla ve başarılı bir eserle gösterenlere verilen akademik unvan
Ata Sözleri ve Deyimler
- doktora görünmek
- doktor doktor gezmek (veya dolaşmak)
Birleşik Kelimeler: uzman doktor, aile doktoru, akıl doktoru, çocuk doktoru, diş doktoru, göz doktoru, ruh doktoru
DONMAK
- Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
-
Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek
Arabacım neredeyse donmak üzereydi. - Kenan Hulûsi
- Çok üşümek
- Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek
-
Kimyasal bir etki ile katılaşmak
Çimento ve alçı çabuk donar.
- Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek
-
Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak
Salonun içinde kimse kımıldayamadı. Hepsi olduğu yerde dondu. Taş kesildi. - Ömer Seyfettin
-
Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak
Bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- donup kalmak
DONATI
- Teçhizat
DONAMA
- Süsleme
DOLMEN (Kelime Kökeni: Keltçe)
- İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı
DOLMAK
- Dolu duruma gelmek
-
Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. - Tarık Buğra
-
Bir yere iyice yayılmak, kaplamak
Oda sigara dumanı dolmuştu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek
Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Süre, hesap tamamlanmak
Süresi doldu, emekliye ayrıldı.
- Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- dolup taşmak
DOLAMA
- Dolamak işi
- Giysilerin üstüne giyilen, önü açık bir tür üstlük
-
Poşu
Başıma bir dolama sarıp vardım hocanın durağına. - Turan Oflazoğlu
- Çeşitli eserlerdeki barok ve rokoko üslubunda iç içe süsleme motifi
- Tırnak etrafındaki yumuşak bölümlerin, bazen de kemiğin iltihaplanmasından ileri gelen ağrılı şiş
Birleşik Kelimeler: dolama otu
DOMİNO (Kelime Kökeni: Fransızca domino)
-
Üzerleri noktalarla işaretli dikdörtgen biçiminde yirmi sekiz taşla masa üzerinde oynanan bir oyun
Kahvede vakit tavla, dama ya da domino oynayarak geçer. - Salâh Birsel
- Maskeli balolarda giyilen kukuletalı uzun giysi
DOKUMA
-
Dokumak işi, tekstil
Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi.
- Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez
- Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen
- Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)
-
Yapı, oluşum
Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: dokumahane, dokuma tezgâhı, petek dokuma, tel dokuma
DOKULU
- Dokusu olan
Birleşik Kelimeler: besi dokulu
DOÇENT (Kelime Kökeni: Almanca Dozent)
-
Üniversitelerde profesörden önceki basamakta bulunan öğretim üyesi
Bu niyetle asistanların, doçent ve profesörlerle ilişkilerini gözlemliyordu. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: yardımcı doçent
DOLUSU
-
Dolduracak kadar
Aç ve susuzuz düşüncesiyle bir sepet dolusu şeftali de almışlar getirmişler. - Azra Erhat
Birleşik Kelimeler: ağız dolusu, avuç dolusu, bir çuval dolusu, etek dolusu, kucak dolusu
DOLAYI
-
Çevrede, etrafta bulunan
Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar. - Memduh Şevket Esendal
-
Ötürü
Ona böylesi kararlarından dolayı soru sorulmazdı. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: dolayı dolayı, fırdolayı
DOYMAK
-
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak
Ben biraz zeytin, biraz salata, biraz patates, biraz da yemişle doyarım. - Burhan Felek
-
Bir gereksinimini yeteri kadar karşılamak
Toprak suya doydu.
-
Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak
Dünyanın parasını kazandı, hâlâ doymadı.
Birleşik Kelimeler: doya doya