DİZGİNLENMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DİZGİNLENMEK harflerini içeren 8 harfli 29 kelime bulunuyor. 8 harfli DİZGİNLENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GİZLENME16, GİZLEMEK16, GEZİNMEK16, GEZİLMEK16, EZGİNLİK15, GEDİLMEK15, GİDİLMEK15, DİZLEMEK14, DİZİLMEK14, DENGELİK14, DENİZLİK13, GELİNMEK13, ZİNDELİK13, ENGİNLİK12, İZLENMEK12, LENİNİZM12, ZEMİNLİK12, DİNLENME11, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DİLİNMEK11, DELİNMEK11, DENİLMEK11, EDİNİLME11, ZENNELİK11, İKİLENME9, KİNLENME9

İKİLENME

[isim]

  • İkilenmek işi

KİNLENME

[isim]

  • Kinlenmek işi

DİNLENME

[isim]

  • Dinlenmek (I) işi, istirahat

    Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: dinlenme salonu

  • Dinlenmek (II) işi

DİNLEMEK

[-i]

  • İşitmek için kulak vermek

    Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak

    Beni dinlersen bu işten vazgeç.

  • Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek

    Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler. - Ömer Seyfettin

[mecaz]

  • Uymak, baş eğmek, itaat etmek

    Şaşkınım, çenem, dudaklarım, dilim sanki artık beni dinlemiyorlar. - Ahmet Ümit

DİNELMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Ayakta durmak
  • Ayağa kalkmak, dik durmak

    Önce ayaklarıyla, kollarıyla bir diz çöküp bir dinelerek ölçü aldılar. - Lâtife Tekin

[-e]

[mecaz]

  • Karşı koymak, kafa tutmak

DİKLENME

[isim]

  • Diklenmek işi

    Ama karısının diklenmesi yüreğine oturdu. - Lâtife Tekin

DİLENMEK

[nesnesiz]

  • Sadaka istemek

    Cami kapısında avuç açar dilenirim de onun evine gitmem. - Memduh Şevket Esendal

[-den]

[mecaz]

  • Kendisini acındırarak bir kimseden bir şey istemek

    Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez / Sevdalılar yalvarır fakat bir şey dilenmez - Faruk Nafiz Çamlıbel

Birleşik Kelimeler: dilenemez dilenci

DİLİNMEK

[nesnesiz]

  • Dilme işi yapılmak

DELİNMEK

[nesnesiz]

  • Delme işi yapılmak

    Kızın kulağı delindi.

  • Bir şeyde delik oluşmak

    Biz burada hepimiz karaciğerimiz delinerek ölmeye mahkûmuz. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Çiğnenmek, uyulmamak, aykırı davranılmak

    Yöneticinin koyduğu yasaklar delindi.

DENİLMEK

[nesnesiz]

  • Ad verilmek

    Hıyarlar, o marul denilen yağlı yapraklar da ateş pahasınaydı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Söylenmek, sözü edilmek

    Dilenci denileni yaptıktan sonra kalan şerbeti zavallı fırın işçisine zorla içirdiler. - İhsan Oktay Anar

  • Sayılmak, kabul edilmek

    Öldüğünde genç denilecek yaştaydı. Daha çok besteler yapabilir, öğrenciler yetiştirebilirdi. - Cahit Külebi

EDİNİLME

[isim]

  • Edinilmek işi

ZENNELİK

[isim]

  • Zenne rolü

[sıfat]

  • Kadınlara yarar (eşya)

ENGİNLİK

[isim]

  • Engin olma durumu
  • Alabildiğine genişlik

    Yaylayı inmiş, ovanın enginliğinde hızlıca yol alıyordu. - Nezihe Araz

İZLENMEK

[nesnesiz]

  • İzleme işi yapılmak, takip edilmek

LENİNİZM (Kelime Kökeni: Fransızca leninisme)

[isim]

  • Lenincilik