Diyet ile Biten Kelimeler

DİYET ile biten 9 kelime bulunuyor. Sonu DİYET olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Diyet kelimesinin anlamı nedir? Diyet ile başlayan kelimeler. İçinde diyet olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

MEVCUDİYET25

8 Harfli Kelimeler

FERDİYET18, ZIDDİYET18, CİDDİYET17, UBUDİYET16, MADDİYET15, EBEDİYET14

7 Harfli Kelimeler

DİYET11

5 Harfli Kelimeler

DİYET9

DİYET (Kelime Kökeni: Arapça diyet)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslam hukukuna göre, öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası, kefaret

    Kolunun diyetini ben verdim. Yoksa çolak kalacaktın. - Ömer Seyfettin

[isim]

  • Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni, perhiz, rejim

Birleşik Kelimeler: diyet uzmanı

AİDİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāʾidiyyet)

[isim]

  • İlişkinlik
  • İlgi

Birleşik Kelimeler: aidiyet eki

EBEDİYET (Kelime Kökeni: Arapça ebediyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Sonsuzluk

    Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ebediyete intikal etmek

MADDİYET (Kelime Kökeni: Arapça māddiyet)

[isim]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Maddilik

    Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

UBUDİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿubūdiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Kulluk

C

[kimya]

  • Karbon elementinin simgesi
  • Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

FERDİYET (Kelime Kökeni: Arapça ferdiyyet)

[isim]

[eskimiş]

[felsefe]

  • Bireysellik

ZIDDİYET (Kelime Kökeni: Arapça żiddiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Karşıtlık

    Sasanlılarla İran'ın Üsküdar'a kadar gelişi ve Filistin'e kadar yürüyüşü bu zıddiyetin son haddini gösterir. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Geçimsizlik, çekemezlik, birbini sevmeme

MEVCUDİYET (Kelime Kökeni: Arapça mevcūdiyyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Varlık

    Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. - Atatürk

[felsefe]

  • Varoluş