DİYAPOZİTİF Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

DİYAPOZİTİF harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli DİYAPOZİTİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FOYA13, FAİZ13, ZİFT13, TAYF12, FOTA11, TİFO11, ZAPT11, İTFA10, İFTA10, DİZİ9, POTA9, TİPO9, ZİYA9, ZAYİ9, AZOT8, DİYA8, İTAP8, PATİ8, TİPİ8, TAPİ8, AZİT7, İYOT7, ZATİ7, ZAİT7

AZİT (Kelime Kökeni: Fransızca azide)

[isim]

[kimya]

  • Azothidrik asit HN3 teki hidrojenin yerine bir kökün geçmesi ile türeyen birleşikler

İYOT (Kelime Kökeni: Fransızca iode)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 53, atom ağırlığı 126,92 olan, tabiatta, deniz suyunda sodyum iyodür durumunda rastlanılan, bazı deniz bitkilerinde de çokça birikmiş olarak bulunan, mavimtırak esmer renkte katı bir element (simgesi I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iyot gibi ortaya çıkmak

ZATİ

[zarf]

  • Zaten

    Ben zati çarpılmışım, beni bırak da söyle bakalım, nasıl gideceksin dağın tepesindeki köye? - Ayşe Kulin

[sıfat]

[eskimiş]

  • Kendine özgü, kişiye ilişkin, kişisel, özel

    Zatî eşya.

[felsefe]

  • Özünlü

ZAİT (Kelime Kökeni: Arapça zāʾid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çoğaltan, artıran
  • Gereksiz, fazla

    Canım bu kadar yeter, fazlası zait. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

[matematik]

  • Artı (+)

AZOT (Kelime Kökeni: Fransızca azote)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)

Birleşik Kelimeler: azotölçer

DİYA (Kelime Kökeni: Fransızca diapositive sözünün kısaltılmış biçimi)

[isim]

  • Slayt

İTAP (Kelime Kökeni: Arapça ʿitāb)

[isim]

[eskimiş]

  • Paylama, azarlama

    Bazen o kadar güzel ve orijinal şeyler söylüyordu ki onları dinlemek itaba ve hücuma maruz kalan için bile bir zevk teşkil ediyordu. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • itap etmek

PATİ

[isim]

  • Kedi, köpek vb. hayvanların ön ayağı

[halk ağzında]

  • Küçük çocuk ayağı

TİPİ

[isim]

  • Kar fırtınası

    Onuncu gün tipi bastırınca adamların elleri aşırı soğuk nedeniyle madenî eşyalara yapışmaya başladı. - İhsan Oktay Anar

TAPİ (Kelime Kökeni: Fransızca tapis)

[isim]

  • Pokerde kâğıtlar dağıtılmadan önce oyunculardan birinin fiş veya parasını ortaya sürdükten sonra önünde fişi veya parası kalmadığını belirtmek için söylediği söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tapi kalmak

DİZİ

[isim]

  • Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra

    İki dizi inci.

  • Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri

    İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra

    Bir dizi olay. Olaylar dizisi.

[dil bilgisi]

  • Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma

[askerlik]

  • Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler

[matematik]

  • Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı

[müzik]

  • Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü

[sinema]

[televizyon]

  • Dizi film

Birleşik Kelimeler: dizi dizi, dizi eylem, dizi film, dizi pusulası, aritmetik dizi, beyaz dizi, bir dizi, geometrik dizi, pembe dizi, değerler dizisi, orman dizisi, televizyon dizisi

POTA (Kelime Kökeni: Farsça būte)

[isim]

  • İçinde maden eritilen kap

[isim]

[spor]

  • Basketbolda düşey bir levhaya monte edilmiş yatay çember ile ağdan meydana gelen düzenek

TİPO (Kelime Kökeni: Fransızca typographie'den)

[isim]

  • Kurşundan dökülmüş harflerin bir araya getirilmesiyle yapılan bir baskı türü

ZİYA (Kelime Kökeni: Arapça żiyāʾ)

[isim]

[eskimiş]

  • Işık

    Dışarıda, batmış güneşin bıraktığı ziya artık fersizleşiyor. - Refik Halit Karay

ZAYİ (Kelime Kökeni: Arapça żāyiʿ)

[isim]

  • Kaybolma, yitme

[sıfat]

  • Kayıp

[sıfat]

  • Yok olmuş, elden çıkmış, mahvolmuş

[sıfat]

  • İşe yaramayan, yararsız, boş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zayi etmek
  • zayi olmak