DİSKJOKEYLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DİSKJOKEYLİK harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli DİSKJOKEYLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

JOKEY17, KOLEJ15, LOJİK15, OJELİ15, JİKLE14, DİSKO9, DİKEY9, KODES9, DİKSE8, DİLSİ8, KOLYE8, SİYEK8, SİDİK8, DELİK7, DİLEK7, DİKEL7, ESKİL6, EKSİK6, KOLİK6, KİLİS6, KİLSİ6, KESKİ6, KESİK6, OLEİK6, SİLKİ6, SİLİK6, SİKKE6, SEKİL6, EKİLİ5, KELİK5, KEKİK5

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

KELİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eski ayakkabı

KEKİK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ballıbabagillerden, karşılıklı küçük yapraklı, beyaz, pembe, kırmızı başak durumunda çiçekleri olan ve çiçeği baharat gibi kullanılan, odunsu saplı, kokulu bir bitki (Thymus vulgaris)

    Bütün Çamlıca'yı bir kekik kokusu içinde duyardık. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: kekik yağı, bahçe kekiği, Girit kekiği, İstanbul kekiği, yayla kekiği

ESKİL

[isim]

  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİK

[sıfat]

  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

  • Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat
  • Az

[isim]

  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik

KOLİK (Kelime Kökeni: Fransızca colique)

[isim]

[tıp]

  • Bağırsak, böbrek gibi içi boş organlarda aralıklı duyulan güçlü sancı

KİLİS

[isim]

  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ

[sıfat]

  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

KESKİ

[isim]

  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
  • Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
  • Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası

KESİK

[sıfat]

  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

  • Kesilerek bozulmuş olan

    Kesik süt.

  • Kısa

[isim]

  • Çökelek

[isim]

  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

  • Aralıklı

    Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım. - Necip Fazıl Kısakürek

[spor]

  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)

[argo]

  • Parası olmayan

[argo]

  • Tutkun, hayran

[isim]

[halk ağzında]

  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik

OLEİK (Kelime Kökeni: Fransızca oléique)

[isim]

[kimya]

  • Oleik asit

Birleşik Kelimeler: oleik asit

SİLKİ

[isim]

  • Uykuda sıçrama

SİLİK

[sıfat]

  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]

  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan

[zarf]

  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik

SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)

[isim]

[eskimiş]

  • Madenî para
  • Madenî paralara vurulan damga

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık

[isim]

  • Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah

    Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak

SEKİL

[isim]

  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)