DİPÇİKLEYİŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DİPÇİKLEYİŞ harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli DİPÇİKLEYİŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DİŞÇİ13,
EKİLİ
-
Ekilmiş olan, mezru
Ekili tarla.
İKİLİ
-
İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan
İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak
- İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
-
İki taraf arasında yapılmış
İkili anlaşma.
- İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
- İki kişiden oluşmuş topluluk
-
İkili bahis
İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikili oynamak
Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili
DELİK
-
Dar, küçük açıklık
Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan
-
Dar, küçük çukur
Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Küçük hayvan yuvası
Fare deliği.
-
Delinmiş olan
Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Cezaevi
Ata Sözleri ve Deyimler
- deliğe tıkmak
- delik büyük, yama küçük
- delik eğirmek
Birleşik Kelimeler: delik deşik, cebi delik, kara delik, kubbeli delik, kulağı delik, noktalı delik, yüreği delik, budak deliği, burun deliği, fare deliği, gözetleme deliği, hava deliği, iğne deliği
DİLEK
-
Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat
Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar. - Halikarnas Balıkçısı
Birleşik Kelimeler: dilek kipi
DİKEL
- Meni
ÇİLEK
- Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
- Bu bitkinin güzel kokulu, pembe, kırmızı renkli meyvesi
Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği
ÇELİK
-
Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Bu alaşımdan yapılmış
Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin
-
Zayıf fakat güçlü (vücut)
Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık
Ata Sözleri ve Deyimler
- çeliğe su vermek
Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik
- Kısa kesilmiş dal
- Kök salması için yere dikilen dal
- Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek
- Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal
- Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek
Birleşik Kelimeler: çelik çomak
EŞLİK
- Eş olma durumu
-
Birlikte, beraber
Terminale ancak benim eşliğimde gidebildi.
- Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşlik etmek
İŞKİL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl'den)
- Kuruntu
İŞLEK
-
Çok işleyen, canlı, hareketli
İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)
İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.
Birleşik Kelimeler: işlek ek
İŞLİK
-
Atölye
İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı. - Reşat Enis
-
Gömlek
Tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı. - Samim Kocagöz
İÇLİK
-
İçe giyilen çamaşır, iç gömleği
Mintanlar, içlikler, fanilalar terden yapış yapıştı. - Tarık Buğra
KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)
-
Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha
Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Basmakalıp (söz, görüş vb.)
Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe
ŞEKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça şeklī)
- Biçimle ilgili, biçimsel, formel
ŞEKİL (Kelime Kökeni: Arapça şekl)
- Biçim
-
Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim
Bu kitapta birçok şekil var.
-
Davranış biçimi, tutum, yol, tarz
Bu şekilde hareket etmek doğru değildir.
-
Bir kavramın, düşüncenin, olayın veya işin değişik oluş biçimi
Yalnızlığın şekilleri vardır, kimsesiz bir yerde yalnızlık, sosyete ve kalabalık içinde yalnızlık. - Reşat Nuri Güntekin
-
Toplumsal bir bütünün kuruluş biçimi
Yönetim şekli.
-
Anlatım biçimi
Ne yapıp yapmış bu havai konuşmayı bir röportaj şekline sokmak yolunu bulmuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Biçim
-
Bazı matematiksel varlıkların gösterilmesine yarayan resim
Geometrik şekil.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şekil almak
- şekil vermek
- şekil ve şemail
- şekle sokmak (veya koymak)
Birleşik Kelimeler: şekil bilgisi, şekil değiştirme, benzer şekiller, yüzey şekilleri