DİPLOMATÇA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DİPLOMATÇA harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli DİPLOMATÇA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇOLPA13,
MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)
- Hz. İsa'nın doğduğu gün
-
Herhangi bir olayın başlangıcı
Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan
Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat
MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)
- Gök cisimlerinin doğması
- Gök cisimlerinin doğduğu yer
- Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti
TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)
- Öğretim
-
Alıştırma
Sudan çıktıktan sonra tabanca ile nişan talimi yapardık. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi
Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- talim etmek
- talim etmek
Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname
AİDAT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾidāt)
-
Dernek, kuruluş, kulüp üyelerinin belli sürelerde, belli miktarlarda ödedikleri para, ödenti
Hele şundan bundan aidat, iane ve yardım toplayıp veya böyle bir yardıma müminleri cebredip vakıf kurmak diye bir şey düşünülemez. - Necip Fazıl Kısakürek
-
Bir hizmet karşılığı sürekli ve düzenli ödenen para
Sabahları ekmek dağıtmaya çıkan, ayda bir de aidat toplayan Meryem dışında kimse çalmazdı kapısını. - Elif Şafak
- Kesenek
Birleşik Kelimeler: üye aidatı, üyelik aidatı
OTAMA
- Otamak işi, tedavi
TADİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿdīl)
-
Değişiklik
Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- tadil etmek
Birleşik Kelimeler: tadil teklifi
ÇATAL
- İki veya daha çok kola ayrılan değnek
- Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri
- Dallı olan şeylerin her kolu
-
Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç
Çatalı elinden düştü, ağzı açık kaldı. - Peyami Safa
- Dirgen
- Bir tür olta iğnesi
-
Ucu kollara ayrılmış
Çatal yol.
-
İki taraflı
Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar - Halk türküsü
-
İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir
Çatal söz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çatal görmek
- çatal matal kaç çatal
Birleşik Kelimeler: çatal ağız, çatal aşı, çatal ayak, çatal bel, çatal bıçak takımı, çatal çivi, çatal don, çatal flama, çatal iğne, çatal kaldıraç, çatalkara, çatal kargı, çatal kazık, çatal kundak, çatalkuyruk, çatal sakal, çatal ses, çatal yürek, çatal zıpkın, üççatal
DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)
-
Her vakit, sürekli olarak
Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek
DAMLA
-
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre
Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar
-
Damlalıkla kullanılan ilaç
Burun damlası. Göz damlası.
-
Kalbe inen inme, felç
Damladan ölmüş.
-
Çok az miktar
Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay
-
Damla biçiminde olan (ziynet)
Damla elmas.
Ata Sözleri ve Deyimler
- damla inmek
- damlaya uğramak
Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası
DAMAT (Kelime Kökeni: Farsça dāmād)
- Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
-
Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi
Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. - Mahmut Yesari
- Padişah soyundan kız almış olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- damat girmek
DAMAL
- Ardahan iline bağlı ilçelerden biri
DALMA
-
Dalmak işi
Silifke'de dalmaya başladılar ama bir gün, iki gün, on gün, denizde ilaç için olsun tek bir sünger bulamadılar. - Halikarnas Balıkçısı
- Güreşçinin ayaktayken birden eğilerek rakibinin bacaklarını kapması
Birleşik Kelimeler: çift dalma
İMDAT (Kelime Kökeni: Arapça imdād)
-
Tehlikede olana yapılan yardım
Gelen imdat kuvvetinden vaktiyle haber alamıyor, mağlup oluyoruz. - Orhan Seyfi Orhon
-
`Yetişin, kurtarın` anlamlarında bir seslenme sözü
Ağlıyorsun, imdat, imdat! diyorsun. - Aka Gündüz
Ata Sözleri ve Deyimler
- imdada (veya imdadına) koşmak (veya yetişmek veya erişmek)
- imdat etmek
- imdat ummak
Birleşik Kelimeler: imdat çekici, imdat freni, imdat kolu, sıhhi imdat
APTAL (Kelime Kökeni: Arapça abdāl)
-
Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık
Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Küçümseme ve azarlama bildiren bir seslenme sözü
Aptal! Senin yerini açıkça söyledim ben. - Tarık Buğra
Ata Sözleri ve Deyimler
- aptal olmak
- aptal yerine koymak
Birleşik Kelimeler: aptal aptal
ALMAÇ
- Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör