DİPLOMATLIK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

DİPLOMATLIK harflerini içeren 4 harfli 88 kelime bulunuyor. 4 harfli DİPLOMATLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AMİP₉, KAPI₉, KAMP₉, OPAL₉, POTA₉, PİKO₉, TİPO₉, TIPA₉, TAPI₉, ADIM₈, İPKA₈, İTAP₈, KLİP₈, KALP₈, MODA₈, PLAK₈, PAKT₈, PATİ₈, TAPİ₈, ADLI₇, ADIL₇, ALDI₇, DAİM₇, İDAM₇, İDOL₇, KADI₇, LODA₇, ODAK₇, ATIM₆, ATOM₆, ADİL₆, ADLİ₆, ALIM₆, AKIM₆, KOMİ₆, KOMA₆, MOKA₆, MOLA₆, OLMA₆, ATIK₅, ATIL₅, ATLI₅, ATOL₅, ATKI₅, ALIK₅, ALİM₅, ALLI₅, ALTI₅, ALTO₅, AMİL₅, AKIL₅, AMİT₅, AKİM₅, AKLI₅, İMLA₅, İMAL₅, İLAM₅, KOTA₅, KOLA₅, KOLİ₅, KAİM₅, KITA₅, KİLO₅, KATI₅, LOTA₅, LİMA₅, MİKA₅, MİAT₅, MALİ₅, MAKİ₅, MAİL₅, MALT₅, OLTA₅, TOKA₅, TAKI₅, ATİK₄, ALİL₄, AKİL₄, AKİT₄, AKLİ₄, İLLA₄, İKTA₄, KAİL₄, KATİ₄, LAİK₄, LİKA₄, TALK₄, TALİ₄

ATİK

[sıfat]

Çabuk davranan, çevik

Birleşik Kelimeler: atik tetik

[sıfat]

[eskimiş]

Eski, eski zamanla ilgili

Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik

ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)

[sıfat]

[eskimiş]

Hastalıklı, sakat
Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek

AKİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)

[sıfat]

[eskimiş]

Akıllı
Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk n'eyledi - Yunus Emre

Birleşik Kelimeler: akil baliğ

ÂKİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)

[sıfat]

Bağıtçı

[isim]

[eskimiş]

[hukuk]

Sözleşme

Nikâh

Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi

AKLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)

[sıfat]

[eskimiş]

Akılla ilgili, akla dayanan, akılsal
Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık

İLLA (Kelime Kökeni: Arapça illā)

[zarf]

Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor. - Haldun Taner

Hele, özellikle

İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)

[isim]

[tarih]

Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

KAİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾil)

[sıfat]

[eskimiş]

Söyleyen

İnanmış, aklı yatmış
İkimiz de bu odayı tutmakla çok akıllılık ettiğimize kaildik. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

kail olmak

KATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭʿī)

[sıfat]

Kesin
Cem dayattı ve bu rolü asla kabul etmeyeceğini kati bir dille bildirdi. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kati teminat

LAİK (Kelime Kökeni: Fransızca laïque)

[sıfat]

[hukuk]

Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan
Türkiye Cumhuriyeti ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir. - Anayasa

LİKA (Kelime Kökeni: Arapça līḳa)

[isim]

[eskimiş]

Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek

TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)

[isim]

[mineraloji]

Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum

Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist

TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)

[sıfat]

[eskimiş]

İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol

ATIK

[isim]

Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde

Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı

[sıfat]

Atılmış, atılan

Birleşik Kelimeler: atık kâğıt, atık su, endüstriyel atık, evsel atık, katı atık, nükleer atık, tıbbi atık, inşaat atığı

ATIL (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭil)

[sıfat]

Tembel

İşsiz, aylak

Etkisiz, işe yaramaz

[fizik]

Süreduran