DİNSİZLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

DİNSİZLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 87 kelime bulunuyor. 6 harfli DİNSİZLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİŞSİZ15, DİZMEN12, DİZMEK12, DİNSİZ12, DİLSİZ12, DİŞEME12, DEMKEŞ12, DENSİZ12, DEŞMEK12, EZİLİŞ12, SİZDEN12, DİZLİK11, DİŞLİK11, DİŞLEK11, ENDİŞE11, KEŞİDE11, MİLSİZ11, NEŞİDE11, SİNİZM11, SEZMEK11, ZEDELİ11, EZİLME10, EŞEKSİ10, EŞİLME10, EŞİNME10, EKŞİME10, İZLEME10, İŞEMEK10, İŞLEME10, İLİŞME10, KİNİZM10, KİNSİZ10, MENZİL10, DİNSEL9, DİNMEK9, DİLMEK9, DELMEK9, DEMLİK9, DİLEME9, DİKMEN9, DENMEK9, EDİLME9, EDİMLİ9, EDİNİM9, EDİNME9, ENDEKS9, EKŞİLİ9, İŞKİNE9, İNDEKS9, İLENİŞ9, MENDİL9, MEDENİ9, NEŞELİ9, NEDİME9, SENDİK9, ŞİKELİ9, ŞENLİK9, ŞEKLEN9, DİKİNE8, ESKİME8, İSLEME8, LİKİDE8, MİSKİN8, MESLEK8, MESKEN8, MENİSK8, SİNMEK8, SİLMEK8, SİLKME8, SEKMEN8, SEKLEM8, EKİLME7, EMEKLİ7, İSKELE7, İNİLME7, İNLEME7, İNMELİ7, İKİLEM7, İLENME7, KİLİSE7, KESELİ7, KELİME7, MİNELİ7, MELİKE7, SİNLİK7, SEKİLİ7, İLİNEK6

İLİNEK

[isim]

[felsefe]

  • Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz

EKİLME

[isim]

  • Ekilmek işi

EMEKLİ

[sıfat]

  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli

[isim]

  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli

İSKELE (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)

[isim]

  • Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer

    Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven

    Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı. - Zeyyat Selimoğlu

  • Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
  • İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı

    Mudanya, Bursa'nın iskelesidir.

  • Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
  • Geminin sol yanı

[sinema]

[televizyon]

  • Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskele almak

Birleşik Kelimeler: iskele alabanda, iskele babası, iskele kelepçesi, iskele kuşu, sürme iskele, ip iskelesi

İNİLME

[isim]

  • İnilmek işi

İNLEME

[isim]

  • İnlemek işi

    Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

İNMELİ

[sıfat]

  • Bir tarafında inme bulunan, mefluç

    Hastanın sağ tarafı inmeli. - Peyami Safa

İKİLEM

[isim]

[mantık]

  • İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassem, dilemma
  • İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikilemde kalmak
  • ikileme düşmek

İLENME

[isim]

  • İlenmek işi

KİLİSE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hristiyanların ibadet etmek için toplandıkları yer

    Onlardan iki fedai kilise kapısının karşısındaki harap evin penceresine mitralyözlerini kurdu. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
  • Hristiyanlığın öğretilmesi, dinî işlerin yönetimi vb. ile ilgilenen papa ve piskoposlar topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kilise direği gibi

Birleşik Kelimeler: kilise çanı, kilise hukuku, başkilise

KESELİ

[sıfat]

  • Kesesi olan

Birleşik Kelimeler: keseli kurt

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)

[isim]

  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi

MİNELİ

[sıfat]

  • Mine ile süslenmiş

    Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Padişah karısı

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi

SİNLİK

[isim]

  • Mezarlık