[isim]

[mineraloji]

• Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat

• Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı

[sıfat]

[müzik]

• Armoni ile ilgili olan

[isim]

• Armonika

  Her adım atışında koyu lacivert akordiyon eteği hakikaten bir armonik gibi açılıp kapanıyordu. - Mahmut Yesari

[isim]

[ruh bilimi]

• Sapaklık

[sıfat]

• Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz

  Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar

• Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, deli, sapık

  Anormal bir adam.

[isim]

[dil bilgisi]

• Kısma ad

[isim]

[hayvan bilimi]

• Genellikle siyah tüylü, balta veya gül ibikli yumurta tavuğu

[isim]

• Oklanmak işi

[-i]

• Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek

  Bozuk bir saati onardı.

• Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek

[mecaz]

• İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak

[sıfat]

• Kökten

  Radikal hareket.

• Köktenci

  Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir. - Elif Şafak

[sıfat]

• Kargaşalı

  Anarşik olaylar.

[sıfat]

• Anlamlı

  Soruyu soruşum da ses tonum da manidardı. - Ahmet Ümit

[isim]

• Kullanıldığı çağdan daha eski bir çağa ait biçimin, yapının özelliği

[isim]

[tıp]

• Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması

[sıfat]

[eskimiş]

• İradeli, gayretli, istençli, kararlı

  Kendisine kaybedecek vaktimiz olmadığını, vatanın fedakâr, azimkâr gençlere muhtaç olduğunu anlattım. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[isim]

• Dolanmak işi