DİNOZOR ile Oluşan Kelimeler (DİNOZOR Kelime Türetme)
DİNOZOR harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. DİNOZOR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dinozor kelimesinin anlamı nedir? Dinozor ile başlayan kelimeler. İçinde dinozor olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
DİNOZOR14
6 Harfli Kelimeler
ORDİNO10
5 Harfli Kelimeler
ORİON7
4 Harfli Kelimeler
OZON9
3 Harfli Kelimeler
DOZ9, DİZ8, ZOR7, DON6, NOD6, ZİR6, DİN5
2 Harfli Kelimeler
DO5, İZ5, OD5, ON3, İN2
İN
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
- Mağara
Ata Sözleri ve Deyimler
- in gibi
- İnsan
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
ON
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 10 ve X rakamlarının adı
- Dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- on defa (veya kere)
- on parmağı boğazında olmak
- on parmağında on hüner (veya marifet) olmak
- on parmağında on kara
Birleşik Kelimeler: onaltılık, on ayaklılar, onbaşı, onbeşli, on binlerce, on binlik, onbiraylık, on birli, ondörtlük, onikiparmak bağırsağı, onikitelli, on milyonluk, on para, onsekiz, beşon, ayın on dördü
DİN (Kelime Kökeni: Arapça dīn)
-
Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet
Her dinin mabetleri bütün müminlere açıktır. - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen
Yazık ki bu sanat ve din bahsinde bana arkadaşlık edecek kültürde değil. - Refik Halit Karay
- İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült
Ata Sözleri ve Deyimler
- dinden imandan çıkmak
- dinden imandan olmak
- dini bir uğruna
- dini gibi bilmek
- dini imanı para
- dinime küfreden (veya söven veya dahleden) bari Müslüman olsa
- dinim hakkı için (veya aşkına)
- dinine yandığım
Birleşik Kelimeler: din adamı, din baronu, din birliği, din dışı, din erki, din felsefesi, dini bütün, gizli din, Hak dini
- C.G.S. sisteminde 1 gramlık bir kütlenin hızını saniyede 1 santimetre artıran güç birimi: Bir nevton 105 din'e eşittir
- Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası
Birleşik Kelimeler: din doruğu
- İlmek
DO (Kelime Kökeni: İtalyanca do)
- Gam (II) dizisinde `si` ile `re` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: do anahtarı
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
OD
-
Ateş
Yaz bahar ayında bir od verdiler / Yandım gittim ala karlı dağ iken - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- od yok ocak yok
Birleşik Kelimeler: od ocak
DON
- Giysi
- Vücudun belden aşağısına giyilen uzun veya kısa iç giysisi, külot
Ata Sözleri ve Deyimler
- donuna etmek (veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak)
Birleşik Kelimeler: don gömlek, çatal don, iç donu, iş donu
- Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması
Ata Sözleri ve Deyimler
- dona çekmek
- don çekmek
- don çözülmek
- don kesmek
- don tutmak
Birleşik Kelimeler: don yağı
- At kılının rengi
Birleşik Kelimeler: at donu
NOD (Kelime Kökeni: İngilizce nod)
- 343 yumru
- 343 düğüm
ZİR (Kelime Kökeni: Farsça)
- Alt
- Aşağı
ORİON (Kelime Kökeni: İngilizce orion)
- Avcı
ZOR (Kelime Kökeni: Farsça zūr)
-
Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı
Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir. - Burhan Felek
-
Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık
Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice
-
Yüküm, mecburiyet
Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. - Necati Cumalı
-
Baskı
Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. - Memduh Şevket Esendal
-
Güçlükle
El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı. - Haldun Taner
- `Yapamazsın` anlamında kullanılan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- zora binmek
- zora gelememek
- zora koşmak
- zor gelmek
- zor kullanmak
- zor oyunu bozar
- zoruna gitmek
- zorunda bırakmak
- zorunda kalmak (veya olmak)
- zorun ne?
- zoru olmak
Birleşik Kelimeler: zor alım, zor bela, zoru zoruna, zar zor, idrar zoru, sidik zoru
DİZ
-
Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer
Bir iskemlede ellerini dizlerine sermiş, sessizce oturuyordu. - Ayla Kutlu
- Oturulduğunda uyluğun üst yanı
Ata Sözleri ve Deyimler
- diz çökmek
- dize gelmek
- dize getirmek
- dizi (veya dizinin) dibinden ayrılmamak
- dizini (veya dizlerini) dövmek
- dizleri kesilmek (veya tutmamak)
- dizlerine kapanmak
- dizlerine kara su inmek
- dizlerinin bağı çözülmek
Birleşik Kelimeler: diz ağırşağı, diz bağı, diz boyu, diz dize, diz kapağı, dizüstü, diz üstü, diz yastığı, ekmeği dizinde
OZON (Kelime Kökeni: Fransızca ozone)
- Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element (O3)
Birleşik Kelimeler: ozonometre, ozonosfer, ozonoskop, ozonölçer, ozon ölçüm, ozon tedavisi, ozon yuvarı
DOZ (Kelime Kökeni: Fransızca dose)
-
Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı, dozaj
Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... - Çetin Altan
- Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze, dozaj
-
Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü, dozaj
Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- dozu kaçmak
- dozunu ayarlamak
- dozunu kaçırmak
ORDİNO (Kelime Kökeni: İtalyanca ordino)
- Bir poliçenin arkasına ciro edildiği kişiye ödenmesi için yazılan havale emri
- Tüccarın malını gümrükten çekebilmesi için vapur kumpanyasından yük konşimentosuna karşılık verilen havale
- Denizcilik işletmelerinde gemi adamlarını gemilere atama belgesi