DİNLEYEBİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DİNLEYEBİLMEK harflerini içeren 5 harfli 103 kelime bulunuyor. 5 harfli DİNLEYEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEYİM10, MİDYE10, MEBDE10, YEDME10, BİYEL9, BİNDİ9, BİLYE9, BENDE9, BELDE9, BEYİN9, BEDİK9, BEDİİ9, BEDEN9, BEDEL9, DEBİL9, DENEY9, DİKEY9, DİBEK9, EBEDİ9, EDEBİ9, NEDBE9, YEDEK9, BİNME8, BİLME8, BİLİM8, DEMLİ8, DEMİN8, DEMEK8, DELME8, DENİM8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, DİNME8, DENME8, EYLEM8, İMBİK8, MEYİL8, MEBNİ8, NEDİM8, YELME8, YEMEK8, YEMİN8, YENME8, BİNEK7, BİLEK7, BENEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEN7, BELEK7, BENLİ7, DENEK7, DELİL7, DELİK7, DİLLİ7, DİLEK7, DİKEN7, DİNLİ7, DİNEK7, DİKEL7, DENLİ7, ELDEN7, EBELİ7, KENDİ7, LEYLİ7, YELEK7, YELİN7, YELLİ7, YENİK7, YENLİ7, EKLEM6, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, ELMEK6, EMLİK6, İNMEK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KELEM6, MİLLİ6, MİLEL6, MİNİK6, MELEK6, MELİK6, NEMLİ6, EKİLİ5, ELLİK5, İLKEL5, İLKİN5, KİLLİ5, KİNLİ5, KELLE5, KELLİ5, LİKEN5, NİKEL5

EKİLİ

[sıfat]

  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

İLKİN

[zarf]

  • Başta, başlangıçta, önce, iptida

    Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım. - Adalet Ağaoğlu

KİLLİ

[sıfat]

  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.

KİNLİ

[sıfat]

  • Kindar

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)

[isim]

  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
  • Ekinlerde başak
  • Külçe biçimindeki şeker

    Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. - Attila İlhan

[teklifsiz konuşmada]

  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek

KELLİ

[edat]

[halk ağzında]

  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı

LİKEN (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı

[tıp]

  • Kaşındırıcı bir deri hastalığı

Birleşik Kelimeler: liken bilimi

NİKEL (Kelime Kökeni: Fransızca nickel)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)

Birleşik Kelimeler: nikel kaplama

EKLEM

[isim]

[anatomi]

  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

ENLEM

[isim]

[coğrafya]

  • Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi

Birleşik Kelimeler: enlem dairesi

ENEME

[isim]

  • Enemek işi

ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))

[isim]

[bilişim]

  • Elektronik posta