DİMDİK ile Oluşan Kelimeler (DİMDİK Kelime Türetme)
DİMDİK harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. DİMDİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dimdik kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
DİMDİK11
5 Harfli Kelimeler
DİDİM10, DİKİM8
4 Harfli Kelimeler
DİMİ7, İMDİ7, MİDİ7, KİMİ5
3 Harfli Kelimeler
DİK5, KİM4, İKİ3
2 Harfli Kelimeler
İM3, Mİ3, Kİ2
Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)
- Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
-
Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz
Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?
- `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
-
İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz
Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.
-
İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz
Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı
-
Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz
O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!
-
Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz
Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?
- Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi
Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
İKİ
- Birden sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı
-
Birden bir artık
Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iki ahbap çavuş
- iki arada bir derede (kalmak)
- iki arada kalmak
- iki arslan bir posta sığmaz
- iki at bir kazığa bağlanmaz
- iki ateş arasında kalmak
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- iki baş bir kazanda kaynamaz
- iki baştan olmak
- iki cambaz bir ipte oynamaz
- iki cami arasında kalmış beynamaz
- iki çıplak bir hamama yakışır
- iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
- iki deliye bir uslu koymuşlar
- iki dinle bir söyle
- iki dirhem bir çekirdek
- iki el bir baş için
- iki eli (birinin) yakasında olmak
- iki eli (kızıl) kanda olsa
- iki eli böğründe kalmak
- iki elim yanıma gelecek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- iki eli yanına gelmek
- iki emini bir yemin aralar
- iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
- iki gözü iki çeşme
- iki gözü iki çeşme ağlamak
- iki gözüm kör olsun
- iki hırtı bir pırtı
- iki kaptan bir gemiyi batırır
- iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
- iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
- iki kat olmak
- iki kere iki dört eder
- iki kulak bir dil için
- iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
- iki lakırtı etmek
- iki lakırtıyı bir araya getirmek
- iki ölç, bir biç
- iki rahmetten (veya iyilikten) biri
- iki satır laf etmek (veya konuşmak)
- iki seksen uzanmak
- ikisi bir kapıya çıkmak
- ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
- iki söz bir pazar
- iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
- iki tımar bir yem yerine geçer
- iki ucu boklu değnek
- iki ucunu bir araya getirememek
- iki yakası bir araya gelmemek
- iki yakasını bir araya getirememek
Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
İM
- İşaret
- Alamet
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
- Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
KİM
-
`Hangi kişi?` anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir söz
Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur. - Halit Ziya Uşaklıgil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... kim ... kim
- kim bilir
- kime ne
- kimi kimsesi olmamak
- kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
- kiminle dans ettiğini biliyor musun?
- kimin nesi?
- kimin tavuğuna kış demişiz
- kim kime dum duma
- kim oluyor?
- kim vurduya gitmek
-
Ki
Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai
KİMİ
-
Birtakımı, bazısı, kimisi
Kimi duvarlarına renkli taşlar kaktı. Kimi bahçesine ağaç dikti. - Lâtife Tekin
-
Bazı
Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
- kimine hay hay, kimine vay vay
- kiminin parası, kiminin duası
Birleşik Kelimeler: kimi vakit, kimi zaman
DİK
- Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
-
Yatık durmayan, sert
Dik saç.
-
Sert, kalın, tok (ses)
Sesi dik ve küstahtı, söylediklerini aşağı salonda bekleşen komşular işittiler. - Attila İlhan
- Sert (bakış)
- Ters, aksi (söz)
-
Kaba, yersiz (davranış)
Kaba denilecek kadar ani ve dik bir davranışla halasını bıraktı ve kalktı. - Halide Edip Adıvar
-
Birbirine dikey olan doğrulardan oluşmuş
Dik açı. Dikdörtgen. Dik yamuk.
Ata Sözleri ve Deyimler
- dik dik bakmak
Birleşik Kelimeler: dik açı, dik açıklık, dik âlâsı, dikbaşlı, dik biçme, dikdörtgen, dik duruşlu, dikgen, dikkafalı, dikkuyruk, dik rüzgâr, dik silindir, dik üçgen, dik yamuk, başı dik
DİMİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş
İMDİ
-
Buna göre, şu hâlde, artık
İmdi biz umutsuz da olsak, tarih yapacağını yapar dersek bunun sonu tembelliğe varır. - Melih Cevdet Anday
-
Şimdi
Ona en büyük sırrını faş etmek, ona imdi yukarıda, kocasının yanı başında yemek yiyen Güzide'yi göstermek istemişti. - Nazım Hikmet
MİDİ (Kelime Kökeni: Fransızca midi)
- Orta
Birleşik Kelimeler: midi etek
DİKİM
- Dikme işi
-
Bitki dikme işi
Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır. - Tarık Buğra
Birleşik Kelimeler: dikimevi, dikimhane
DİDİM
- Aydın iline bağlı ilçelerden biri
DİMDİK
- Çok dik, mum direk
-
Sağlıklı, zinde
Müsteşar dimdik, sert adımlar atıyor. - Peyami Safa
- Sıkıntıları karşılayacak durumda olan, baş eğmeyen, metin
-
Çok dik bir biçimde
Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu. - Ayşe Kulin
-
Sağa sola sapmadan, dosdoğru
Çevik adımlarla dimdik yürüyen, uzun boylu, yakışıklı, varlıklı bir adam. - Refik Halit Karay
- Kaskatı, çok sertleşmiş olarak
- Dikkatli, ısrarlı (bakış)
Ata Sözleri ve Deyimler
- dimdik ayakta durmak
- dimdik durmak
Birleşik Kelimeler: başı dimdik