DİKEYLEŞMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

DİKEYLEŞMEK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli DİKEYLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİŞEMEK13, DİŞLEME13, DEŞİLME13, YEDİLME12, EŞLEMEK11, EŞİLMEK11, EKLEŞME11, EKŞİMEK11, İŞLEMEK11, KEŞLEME11, MEŞELİK11, YEDEKLİ11, DİLEMEK10, DİKELME10, EYLEMEK10, EŞEKLİK10, EDİLMEK10, YEMEKLİ10, EKİLMEK8, EKLEMEK8, KEKLEME8

EKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.

EKLEMEK

[-i]

  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.

KEKLEME

[isim]

  • Keklemek işi

DİLEMEK

[-i]

  • Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek

    Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim. - Memduh Şevket Esendal

[nesnesiz]

  • Biri için bir dilekte bulunmak

    Karadakiler her lisandan hayırlı yolculuklar dilediler. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kendi düşünce, görüş ve isteğini yapmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dilediği gibi

DİKELME

[isim]

  • Dikelmek işi

EYLEMEK

[-den]

  • Bir kişiden veya bir şeyden yoksun bırakmak

    Yurdumdan yuvamdan eyledi beni / Yârsız dünya malı bana pul gibi - Âşık Veysel

[yardımcı fiil]

  • Etmek, yapmak

    Arap atlar yakın eyler ırağı. - Dadaloğlu

EŞEKLİK

[isim]

  • Anlayışsızlık ve kaba davranış

    Cahillik devrimizin eşekliklerini saymazsak neye yaradı bu ömür? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşeklik etmek

EDİLMEK

  • Etme işine konu olmak, yapılmak

    Birine yardım edildi. Birinden rica edildi. Onunla münakaşa edildi.

YEMEKLİ

[sıfat]

  • Yemek de yenilen

    Yemekli nişan.

  • Yemek de verilen

    Yemekli parti.

Birleşik Kelimeler: yemekli vagon

EŞLEMEK

[-i]

  • Benzer iki şeyi bir araya getirmek

[sinema]

[televizyon]

  • Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak

EŞİLMEK

[nesnesiz]

  • Eşme işine konu olmak

EKLEŞME

[isim]

  • Ekleşmek işi

EKŞİMEK

[nesnesiz]

  • Ekşi duruma gelmek

    Yoğurt ekşidi.

  • Bozulmak

    Tepside bir bardak ekşimiş süt, bir çürük yumurta ve iki dilim siyah ekmek vardı. - Nazım Hikmet

  • Mayalanmak

    Hamur ekşidi.

[argo]

  • Utanmak, mahcup olmak

[argo]

  • Sırnaşmak, ısrar etmek

[halk ağzında]

  • Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak

    Çardaktan Rabiye'nin çıktığını görünce Bekir'in yüzü ekşidi. - Necati Cumalı

İŞLEMEK

[-i]

  • Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek

[nesnesiz]

  • İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak

    Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar şüphesiz sanatının âşığıydı. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

  • İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek

    O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[-e]

  • Nakşetmek

    Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]

  • İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
  • Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
  • Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
  • Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek

    Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti. - Reşat Nuri Güntekin

[-den]

  • İşlek, etkin durumda olmak

    Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Çıban, olgunlaşma yolunda olmak

[nesnesiz]

  • Yara, kapanmamak

[nesnesiz]

  • Gidip gelmek

    Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi. - Sermet Muhtar Alus

  • Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak

    Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener

  • Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar)

Birleşik Kelimeler: özişler

KEŞLEME

[isim]

  • Keşlemek durumu