Di ile Başlayan 4 Harfli Kelimeler

Dİ harfleri ile başlayan 4 harfli 15 kelime bulunuyor. Başında olan 4 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "di ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde Di olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9, ZE9, Şİ9, 9, YE8, YA8, DE8, BA8, SK7, 7, 6, NK6, 6, NE6, 6

DİRİ

[sıfat]

  • Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı

    Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Güçlü, zinde

    Diri bir adam.

  • Solmamış, pörsümemiş

    Diri çiçek. Diri yaprak.

  • Gereği kadar pişmemiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diri kalmak

Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü

DİNK

[isim]

[halk ağzında]

  • Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek
  • Şayak, aba vb.ni dövmek için kullanılan araç

DİNÎ (Kelime Kökeni: Arapça dīnī)

[sıfat]

  • Dinle ilgili, din üzerine, dinsel

    Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: dinî bayram

DİNE

[isim]

[halk ağzında]

  • Konaklama yeri

    İsmini duyduklarımızın, bildiklerimizin kimi çayımdan, kimi dinemden geçti. - Falih Rıfkı Atay

D

[kimya]

  • Döteryum elementinin simgesi

DİSK (Kelime Kökeni: Fransızca disque)

[isim]

[spor]

  • Disk atmada kullanılan, erkekler için 2, kadınlar için 1 kilogram ağırlığında, genellikle metal bir çember ile çevrelenmiş tahta ağırşak
  • Gramofon plağı

[anatomi]

  • İçinde jelatin benzeri madde içeren omurlar arasındaki kapsüllü yuvarlak yapı

[fizik]

  • İnce ve çapı oldukça büyük teker şeklinde parça

[bilişim]

  • Yoğun disk

Birleşik Kelimeler: disk atma, diskçalar, disk zımpara, manyetik disk, yoğun disk

DİMİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş

DİYE

[zarf]

  • Herhangi bir yargıya vararak
  • Niteleyerek
  • Diyerek

    Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını - Faruk Nafiz Çamlıbel

DİYA (Kelime Kökeni: Fransızca diapositive sözünün kısaltılmış biçimi)

[isim]

  • Slayt

DİDE (Kelime Kökeni: Farsça dīde)

[isim]

[eskimiş]

  • Göz

DİBA (Kelime Kökeni: Farsça dībā)

[isim]

[eskimiş]

  • Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş

DİZİ

[isim]

  • Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra

    İki dizi inci.

  • Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri

    İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön söz. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Yan yana, art arda veya zaman sırasına göre sıralanmış birbiriyle ilişkili nesne veya olayların oluşturduğu bütün sıra

    Bir dizi olay. Olaylar dizisi.

[dil bilgisi]

  • Aynı söz dizimsel bağlam içinde birbirinin yerini alabilecek olan ve güçlü bir karşıtlık bağlantısı kuran ögelerin oluşturduğu bütün, paradigma

[askerlik]

  • Saf durumundaki bir kıtada, birbiri arkasında duran erler

[matematik]

  • Değerleri artarak veya eksilerek art arda gelen terimler takımı

[müzik]

  • Bir oktavın içinde sıralanan sekiz sesin bütünü

[sinema]

[televizyon]

  • Dizi film

Birleşik Kelimeler: dizi dizi, dizi eylem, dizi film, dizi pusulası, aritmetik dizi, beyaz dizi, bir dizi, geometrik dizi, pembe dizi, değerler dizisi, orman dizisi, televizyon dizisi

DİZE

[isim]

  • Şiirin satırlarından her biri, mısra

    İkinci dizenin sonunda, 'gözlerinin renginden'i okurken Belkıs kesti. - Necati Cumalı

DİŞİ

[sıfat]

[anatomi]

  • Yumurta oluşturan veya yavru doğuran (birey)
  • Erkeği tarafından döllenecek biçimde oluşmuş (hayvan veya bitki)

    Dişi kedi.

[isim]

  • Kadın
  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden girintili olan

    Dişi klişe. Dişi kalıp.

  • Yumuşak, kolay işlenen (maden)

[mecaz]

  • Verimli, doğurgan

[mecaz]

  • Şuh, işveli, çekici

Birleşik Kelimeler: dişi bakır, dişi demir, dişi klişe, dişi organ, erdişi, kızılcadişi

DİNÇ

[sıfat]

  • Gücü ve sağlık durumu yerinde, canlı, zinde, tendürüst, tüvana

    Kısa kesilmiş çember sakallı, iri ağızlı, yetmişlik, dinç bir ihtiyar. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

  • Canlı, zinde bir biçimde

    Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu. - İhsan Oktay Anar

Birleşik Kelimeler: başı dinç