DEŞİLEBİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEŞİLEBİLME harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli DEŞİLEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Deşilebilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Deşilebilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
BEŞME11,
ELEME
- Elemek işi, eliminasyon
- Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
MİLLİ
- Mil içeren
-
Milletle ilgili, millete özgü, ulusal
İstiklal Harbi'nde millî duyguları aksettiren ümit ile dolu yazılarını hâlâ unutmadık. - Orhan Seyfi Orhon
Birleşik Kelimeler: millî değer, millî dil, millî eğitim, millî ekonomi, millî gelir, millî güvenlik, millî hüviyet, millî iktisat, millî irade, millî kimlik, millî marş, Millî Misak, millî mücadele, Millî Mücadele, millî müdafaa, millî park, millî savunma, millî takım, millî varlık, Misakımillî
MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)
- Milletler, uluslar
Birleşik Kelimeler: beynelmilel
BELLİ
-
Beli olan
Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? - Nezihe Araz
Birleşik Kelimeler: karınca belli
-
Bilinmedik bir yanı olmayan, malum
Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr
Bu azade insanlarda her türlü adiliklerden uzak bir efendilik olduğu ne kadar da bellidir. - Asaf Halet Çelebi
-
Belirli, muayyen
Bu oyun çok kısa, belli bir temsil süresi doldurmuyor. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- belli etmek
- belli olmak
Birleşik Kelimeler: belli başlı, belli belirsiz
DELİL (Kelime Kökeni: Arapça delīl)
-
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. - Peyami Safa
-
Kanıt
Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. - Sait Faik Abasıyanık
- (deli:li) Kılavuz, rehber
DİLLİ
- Dili olan
-
Konuşkan, sürekli ve tatlı konuşan, cerbezeli
Daha çok küçük, dört yaşında bile yok. Öyle dilli ki kimseye laf bırakmıyordu. - Oktay Rifat
-
Dedikoducu, ileri geri konuşan
Benim işim yok senin o dilli kardeşlerinin arasında. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dilli düdük, dudu dilli, iki dilli, pabuç dilli, sivri dilli, tatlı dilli
EBELİ
- Ebesi olan
BİLME
-
Bilmek işi
Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır. - Mehmet Kaplan
- Bir şeyin ne olduğunun bilincine varma
- Bilgi edinmenin gaye ve sonucu
BİLİM
-
Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır. - Halide Edip Adıvar
- Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi
- Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci
Birleşik Kelimeler: bilim adamı, bilim dışı, bilim insanı, bilim kadını, bilim kuramı, bilim kurgu, ana bilim dalı, popüler bilim, sosyal bilim, toplumsal bilim, ad bilimi, ağaç bilimi, ahlak bilimi, akıntı bilimi, ana deniz bilimi, anestezi bilimi, anlam bilimi, anlatım bilimi, art zamanlı dil bilimi, asalak bilimi, bağışıklık bilimi, balık bilimi, bayrak bilimi, belirti bilimi, biçem bilimi, biçim bilimi, bitki bilimi, böcek bilimi, budun bilimi, buzul bilimi, cinsellik bilimi, cinslik bilimi, çocuk bilimi, dağ bilimi, deniz bilimi, deprem bilimi, devim bilimi, dil bilimi, dirim bilimi, diyabet bilimi, Doğu bilimi, doku bilimi, edebiyat bilimi, edim bilimi, eğitim bilimi, erek bilimi, etik bilimi, evren bilimi, fen bilimi, gelecek bilimi, gök bilimi, göl bilimi, görüngü bilimi, gösterge bilimi, göz bilimi, göze bilimi, güdüm bilimi, halk bilimi, hayvan bilimi, hücre bilimi, ırk bilimi, ışın bilimi, iç salgı bilimi, ilaç bilimi, iklim bilimi, im bilimi, insan bilimi, iş bilimi, kabuk bilimi, kalıtım bilimi, kan bilimi, kanser bilimi, kazı bilimi, kemik bilimi, kıkırdak bilimi, kitaplık bilimi, köken bilimi, kurgu bilimi, kurt bilimi, kuş bilimi, lehçe bilimi, liken bilimi, maden bilimi, mağara bilimi, mantar bilimi, metal bilimi, mineral bilimi, müzik bilimi, neden bilimi, nüfus bilimi, odun bilimi, olay bilimi, ödev bilimi, ölçü bilimi, renk bilimi, ruh bilimi, sağlık bilimi, sayım bilimi, sebep bilimi, ses bilimi, sıtma bilimi, sindirim bilimi, sinir bilimi, siyaset bilimi, sözcük bilimi, su bilimi, suç bilimi, sürtünme bilimi, tanrı bilimi, taş bilimi, taşıl bilimi, terim bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, tortul bilimi, töre bilimi, Türklük bilimi, uygulayım bilimi, uzay bilimi, varlık bilimi, yanardağ bilimi, yankı bilimi, yapı bilimi, yaşlılık bilimi, yazı bilimi, yazın bilimi, yazıt bilimi, yer adı bilimi, yer bilimi, yıldız bilimi, yöntem bilimi, yüzey bilimi, zaman bilimi, pozitif bilimler, sağın bilimler, sosyal bilimler, temel bilimler, uygulamalı bilimler, çevre bilimleri, doğa bilimleri, fen bilimleri, sağlık bilimleri, tabiat bilimleri, yaşam bilimleri
DEMLİ
- Çok demlenmiş, koyu (çay)
DELME
- Delmek işi
- Delinerek yapılmış
- Yelek
DİLME
- Dilmek işi
- Dört köşe uzunlamasına kesilmiş ağaç
DİLİM
-
Bir bütünden kesilmiş veya ayrılmış ince, yassı parça
Ekmek satan yer yokmuş, bir dilim kek alabilmek üzere bir pastacıya giriyorum. - Adalet Ağaoğlu
- Radyatör parçalarından her biri
- Belli ölçülere göre oluşmuş bölüm
- Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir eserin aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot
Birleşik Kelimeler: dilim dilim, baklava dilimi, saat dilimi, vergi dilimi
BELDE (Kelime Kökeni: Arapça belde)
- İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer
-
Mekân, yer, çevre
Bugün toz hâlinde sallanan bu iklim, asırların uykusundan, bunca sanat beldeleri gibi bir gün sıyrılacak. - Yahya Kemal Beyatlı
BEDİİ (Kelime Kökeni: Arapça bedīʿī)
-
Güzellik ölçülerine uyan, gözü gönlü okşayan, beğenilen
En zengin, en bedii sokaklarımıza pis diyoruz. - Ömer Seyfettin
- Estetik