DEĞİŞTİRİM Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
DEĞİŞTİRİM harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli DEĞİŞTİRİM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEĞİŞ17,
İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)
- `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
RİTİM (Kelime Kökeni: Fransızca rythme)
- Dizem
Birleşik Kelimeler: ritim saz
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
DİTME
- Ditmek işi
DEMİR
- Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
-
Bu elementten yapılmış
Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa
-
Bu elementten yapılmış parça
Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.
- Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça
-
Güçlü, kuvvetli, sert
O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çıpa
Ata Sözleri ve Deyimler
- demir almak
- demir atmak
- demire vurmak
- demir gibi
- demir ıslanmaz, deli uslanmaz
- demir nemden, insan gamdan çürür
- demir taramak
- demir tavında dövülür
- demir üzerinde
Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri
DİRİM
-
Hayat, yaşam
Ölüm burada bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor. - Selim İleri
- Yaşama gücü
Birleşik Kelimeler: dirim bilimi, dirim konisi, dirim kurgu, dirim suyu, ölüm dirim
İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)
-
İçki içme
İşret meclisi.
REŞİT (Kelime Kökeni: Arapça reşīd)
- Ergin
Ata Sözleri ve Deyimler
- reşit olmak
ŞERİT (Kelime Kökeni: Arapça şerīṭ)
-
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. - Falih Rıfkı Atay
-
Dar, uzun kıyı parçası
Deniz şeridi. Kara şeridi.
- Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
-
Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
Sol şerit geçişe ayrılmıştır.
- Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
Ata Sözleri ve Deyimler
- şerit değiştirmek
Birleşik Kelimeler: şerit balığı, şerit ihlali, şerit makarna, şerit metre, şerit perde, manyetik şerit, sağ şerit, sol şerit, daktilo şeridi, emniyet şeridi, güvenlik şeridi, sahil şeridi, sığır şeridi, suşeridi, tırmanma şeridi, trafik şeridi
TİRŞE (Kelime Kökeni: Farsça terāşe)
- Yeşil ile mavi arası renk
-
Bu renkte olan
Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var. - Ruşen Eşref Ünaydın
- Parşömen
Birleşik Kelimeler: tirşe gözlü
TEŞRİ (Kelime Kökeni: Arapça teşrīʿ)
- Yasama
Birleşik Kelimeler: teşri kuvveti
ERMİŞ
-
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır. - Nezihe Araz
ŞETİM (Kelime Kökeni: Arapça şetm)
- Sövme, sövgü
ŞEDİT (Kelime Kökeni: Arapça şedīd)
-
Yeğin, şiddetli
Bu şedit boğuşma yarım saatten ziyade sürdü. - Ömer Seyfettin
ŞİMDİ
-
Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda
Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Az sonra, yakında
Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim. - Cahit Uçuk
-
Az önce, biraz önce, demin
Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem.
-
Artık, bundan böyle, bu duruma göre
Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar? - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- şimdiden tezi yok
- şimdiye kadar (veya dek)
Birleşik Kelimeler: şimdi şimdi