DEĞİŞİVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEĞİŞİVERME harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli DEĞİŞİVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Değişiverme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Değişiverme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DEĞİŞ17, İĞDİŞ17, EVDEŞ16, DEĞİM15, DEĞME15, DEĞER14, DİRİĞ14, DEVİM14, DİĞER14, İĞDİR14, REVİŞ14, VERİŞ14, DEVRİ13, DEVRE13, DEVİR13, EĞRİM13, İVEDİ13, MEĞER13, VERDİ13, EVRİM12, VERME12, VERİM12, VEREM12, DEŞME11, ŞİMDİ11, ERMİŞ9, İŞEME9, REŞME9, DEMİR8, DİRİM8, DERME8, ERDEM8, ERİME6

ERİME

[isim]

  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi

DEMİR

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)

[sıfat]

  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

  • Bu elementten yapılmış parça

    Ocak demiri. Kapı demiri. Pencere demiri.

  • Ayakkabı topuğuna veya ayakkabı burnuna aşınmayı önlemek için çakılan, özel olarak yapılmış madenden parça

[sıfat]

[mecaz]

  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]

  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri

DİRİM

[isim]

  • Hayat, yaşam

    Ölüm burada bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor. - Selim İleri

  • Yaşama gücü

Birleşik Kelimeler: dirim bilimi, dirim konisi, dirim kurgu, dirim suyu, ölüm dirim

DERME

[isim]

  • Dermek işi
  • Aynı türden bir araya getirilmiş şeylerin hepsi, koleksiyon

Birleşik Kelimeler: derme çatma

ERDEM

[isim]

  • Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet

    Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı

[felsefe]

  • İnsanın ruhsal olgunluğu

ERMİŞ

[isim]

[din bilgisi]

  • Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli

    Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır. - Nezihe Araz

İŞEME

[isim]

  • İşemek işi

Birleşik Kelimeler: albümin işeme

REŞME

[isim]

[halk ağzında]

  • Hayvanın başlığı, yuları ve gemi
  • Atların koşum takımlarına gümüş ve altın yaldızlı pullarla yapılan süsleme

[isim]

  • Konfeksiyonda düz dikiş yapan bir makine türü

DEŞME

[isim]

  • Deşmek işi

    Sebebini kurcalamaya, deşmeye lüzum yok. - Necip Fazıl Kısakürek

ŞİMDİ

[zarf]

  • Şu anda, içinde bulunduğumuz zamanda

    Şimdi daha bahtiyar bir haberi sevgili bir sesten bizzat duymaya imkân buluyoruz. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Az sonra, yakında

    Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim. - Cahit Uçuk

  • Az önce, biraz önce, demin

    Otobüs şimdi geçti, öbürü ne zaman gelir bilmem.

  • Artık, bundan böyle, bu duruma göre

    Sizden kaçan hayvanı da şimdi kim bilir hangi semtte satacaklar? - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şimdiden tezi yok
  • şimdiye kadar (veya dek)

Birleşik Kelimeler: şimdi şimdi

EVRİM

[isim]

  • Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci

[biyoloji]

  • Bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül

VERME

[isim]

  • Vermek işi

    Ay başlarında borçlarımızı vermeye annemle birlikte çıkardık. - Ayla Kutlu

VERİM

[isim]

  • Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman

    İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi.

  • Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere

    Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep. - Selim İleri

  • Elde edilen ürün, hizmet vb.yle onu elde etmek için harcanan iş arasındaki oran

Ata Sözleri ve Deyimler

  • verim düşürmek

Birleşik Kelimeler: yem verimi

VEREM (Kelime Kökeni: Arapça verem)

[isim]

[tıp]

  • Herhangi bir organa ve en çok akciğerlere yerleşen Koch basilinin yol açtığı ateşli ve bulaşıcı bir hastalık, tüberküloz

    Annemin genç yaşta veremden ölen rahmetli amcasını görmedim. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Bu hastalığa tutulmuş, veremli

    Verem bir kadının duyguları.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • verem etmek
  • verem olmak

Birleşik Kelimeler: kemik veremi

DEVRÎ (Kelime Kökeni: Arapça devrī)

[sıfat]

[fizik]

  • Devirli
  • Devirle ilgili