DEĞERLENEBİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DEĞERLENEBİLMEK harflerini içeren 8 harfli 48 kelime bulunuyor. 8 harfli DEĞERLENEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BEĞENMEK18, DEĞİRMEK18, DEĞİRMEN18, DEĞİNMEK18, EĞDİRMEK18, DEĞERLİK17, EĞLENMEK16, EĞRİLMEK16, EĞELEMEK16, İĞRENMEK16, İĞNELEME16, BİRLEMEK11, BİRLENME11, BİLENMEK11, BELİRMEK11, BELLEMEK11, BELLENME11, BERELEME11, BERKİNME11, BEKLENME11, BELENMEK11, BELERMEK11, DİNLEMEK11, DİNELMEK11, DİLLENME11, DİKLENME11, DİLENMEK11, DİRENMEK11, DELİNMEK11, DENİLMEK11, DENKLEME11, DERLEMEK11, DERLENME11, DELİRMEK11, DERİLMEK11, EBELEMEK11, İRDELEME11, MENDİREK11, ERDENLİK10, ENİKLEME9, EKLEMELİ9, ELEKLEME9, ELLENMEK9, İLERLEME9, İNEKLEME9, KİRLENME9, LEKELEME9, RENKLEME9

ENİKLEME

[isim]

  • Eniklemek işi

EKLEMELİ

[sıfat]

  • Bitişken

ELEKLEME

[isim]

  • Eleklemek işi

ELLENMEK

[nesnesiz]

  • Bir şeye elle dokunulmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ellenmiş dillenmiş

İLERLEME

[isim]

  • İlerlemek işi

    Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kademe ilerlemesi

İNEKLEME

[isim]

  • İneklemek işi

KİRLENME

[isim]

  • Kirlenmek işi

    Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. - Anayasa

LEKELEME

[isim]

  • Lekelemek işi

[mecaz]

  • Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme

    Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. - Haldun Taner

RENKLEME

[isim]

  • Renklemek işi

ERDENLİK

[isim]

  • Kızlık

    Tolstoy'un caydığı, toplumsal hayatın erdenliği gitgide kırsal törenin dışında var etmek zorunda olduğudur. - Selim İleri

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BİRLENME

[isim]

  • Birlenmek işi

BİLENMEK

[nesnesiz]

  • Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek

[mecaz]

  • Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak

    İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[mecaz]

  • Hırslanmak, aşırı derecede istemek

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BELLEMEK

[nesnesiz]

  • Öğrenip akılda tutmak

    Sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz! - Necip Fazıl Kısakürek

  • Öğrenmek

    Ben yüzme belleyemem mi? - Orhan Kemal

  • Sanmak

    Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin. - Haldun Taner

[-i]

  • Bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak