DEZENFORMASYON Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

DEZENFORMASYON harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli DEZENFORMASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AFOROZ17, FREZYA17, MENFEZ16, DOYMAZ15, DEFANS15, FONDAN15, FERNEZ15, OOSFER15, SOFORA15, FORMEN14, FASONE14, MESAFE14, EFSANE13, FERMAN13, YORDAM12, ENDAZE11, MEYDAN11, NEYZEN11, NOSYON11, MODERN10, MONDEN10, NAZMEN10, RASYON10, DERMAN9, MEYANE9, ROMANS9, SEYRAN9, SENDEN9, ANEMON8, MESANE8, RESMEN8, NESREN7

NESREN (Kelime Kökeni: Arapça nes̱ren)

[zarf]

[eskimiş]

  • Nesir olarak, düzyazı olarak

ANEMON (Kelime Kökeni: Fransızca anémone)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Dağ lalesi

MESANE (Kelime Kökeni: Arapça mes̱āne)

[isim]

[eskimiş]

[anatomi]

  • İdrar torbası

RESMEN (Kelime Kökeni: Arapça resmen)

[zarf]

  • Devlet adına, devletçe, resmî olarak

    Bu, resmen harp ilan olunmaksızın savaş kapısını açmak demekti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince

    Memlekete hareketten önce resmen sefarete müracaat ettim. - Nazım Hikmet

  • Kesinlikle, açıkça, kesin olarak

    Resmen çöpün içinde yaşıyoruz. - Elif Şafak

DERMAN (Kelime Kökeni: Farsça dermān)

[isim]

  • Güç, takat, mecal

    Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var? - Karacaoğlan

  • İlaç

[mecaz]

  • Çıkar yol, çare

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dermanı kesilmek

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

ROMANS (Kelime Kökeni: Fransızca romance)

[isim]

[edebiyat]

  • Sekiz hecelik dizelerden oluşmuş bir İspanyol şiir türü

[müzik]

  • Şarkı türünde ve piyano için hazırlanmış, genellikle kıtalar biçiminde beste

SEYRAN (Kelime Kökeni: Arapça seyrān)

[isim]

  • Gezme, gezinme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • seyrana çıkmak
  • seyran etmek (veya eylemek)

Birleşik Kelimeler: bayramda seyranda

SENDEN

  • birisi tarafında olan (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
  • sen ben davası (veya kavgası)
  • sen bilirsin
  • sen giderken ben geliyordum
  • seni gidi seni (veya seni seni)
  • seninki can da benimki patlıcan mı?
  • sen sağ, ben selamet
  • sen zot ben zot, ata kim vere ot

MODERN (Kelime Kökeni: Fransızca moderne)

[sıfat]

  • Çağdaş

    Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir. - Mehmet Kaplan

  • Çağcıl

Birleşik Kelimeler: modern mantık

MONDEN (Kelime Kökeni: Fransızca mondain)

[sıfat]

  • Toplum yaşamı ile ilgili
  • Yüksek sosyete yaşamını seven

    Cigaralarından birini yakmaya davranmıştı, Abdi Bey monden bir telaşla ateş yetiştirdi. - Attila İlhan

NAZMEN (Kelime Kökeni: Arapça naẓmen)

[zarf]

  • Şiir olarak

RASYON (Kelime Kökeni: Fransızca ration)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bir hayvanın 24 saatlik bir periyot için besin maddeleri ve enerji gereksinimini sağlayan toplam yem miktarı

ENDAZE (Kelime Kökeni: Farsça endāze)

[isim]

[eskimiş]

  • 65 santimetrelik uzunluk ölçüsü

    Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Ölçü

    Mehmetçiğin makamını şan ve şerefle ölçebilecek, ne bir tartı ne bir endaze ne bir kıyas, ne bir mikyas vardır. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • endazeyi kaçırmak
  • endazeyi şaşırmak

MEYDAN (Kelime Kökeni: Arapça meydān)

[isim]

  • Alan

    Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu. - Ömer Seyfettin

  • Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri

    Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Bulunulan yer ve çevresi, ortalık

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin

  • Fırsat, imkân veya vakit
  • Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meydana atmak
  • meydana çıkarmak
  • meydana çıkmak
  • meydan açmak
  • meydana dökmek
  • meydana düşmek
  • meydana gelmek
  • meydana getirmek
  • meydana koymak
  • meydan almak
  • meydana vurmak
  • meydan bırakmamak
  • meydan bulamamak
  • meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
  • meydanı boş bulmak
  • meydanı dar etmek
  • meydan kalmamak
  • meydan okumak
  • meydan vermemek

Birleşik Kelimeler: meydan dayağı, meydan korkusu, meydan muharebesi, meydan saati, meydan savaşı, meydan sazı, at meydanı, er meydanı, hava meydanı, köy meydanı, ok meydanı, siyaset meydanı, söz meydanı