DEZENFORMASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEZENFORMASYON harflerini içeren 5 harfli 114 kelime bulunuyor. 5 harfli DEZENFORMASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FOROZ16, ORFOZ16, SOFYA15, AFYON14, FREZE14, FODRA14, FONDA14, SEDEF14, ZAFER14, AMORF13, DEFNE13, FONEM13, FORMA13, FORSA13, FASON13, FERDA13, FERDE13, SOFRA13, ESNAF12, ENFES12, FERMA12, MENFA12, NEFES12, SAFER12, SEFER12, AREFE11, DOYMA11, DOSYA11, DOZER11, FENER11, NEFER11, DENYO10, MEZON10, MEDYA10, RADYO10, SOMYA10, SOYMA10, SEZON10, SEZME10, SEDYE10, YOSMA10, YEDME10, ZERDE10, DORSE9, DONMA9, DONAM9, DENEY9, DERYA9, EMRAZ9, MEZRA9, MEZAR9, ODEON9, RODEO9, SONDA9, SOMON9, SADME9, YOMRA9, YONMA9, YORMA9, ANYON8, ADRES8, ADESE8, DONRA8, DESEN8, DERME8, DENME8, ERDEM8, EMAYE8, ENDAM8, MEYAN8, MADER8, MADEN8, MEDAR8, MASON8, NEYSE8, ONDAN8, REYON8, RADON8, SORMA8, YENME8, YERME8, ZENNE8, ANONS7, AYNEN7, ESMER7, ESAME7, EOSEN7, ERDEN7, ENDER7, MESEN7, MOREN7, MARON7, MERES7, NEMSE7, NEDEN7, ORMAN7, ROMEN7, ROMAN7, RENDE7, SONRA7, SONAR7, SANEM7, SEMER7, SEMEN7, SEMAN7, SERME7, YAREN7, ENSAR6, ENSER6, EMARE6, MANEN6, NESNE6, RESEN6, SEREN6

ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Belirti, iz, ipucu

    Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

MANEN (Kelime Kökeni: Arapça maʿnen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kişinin iç dünyası yönünden, manevi bakımdan, maddeten karşıtı

    Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir. - Orhan Seyfi Orhon

NESNE

[isim]

  • Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje

[dil bilgisi]

  • Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç

    `Ali bir kitap almış` cümlesinde `kitap` nesnedir.

[felsefe]

  • Öznenin dışında kalan her konu, obje

    Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: nesne grubu, nesne öbeği, belirli nesne, belirtili nesne, belirtisiz nesne, ortak nesne

RESEN (Kelime Kökeni: Arapça reʾsen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Kendi başına, kendiliğinden
  • Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın

    Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine ... yargı mercilerine başvurulamaz. - Anayasa

SEREN

[isim]

[denizcilik]

  • Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder

[mimarlık]

  • Konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça

Birleşik Kelimeler: yarım seren, yatay seren

ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)

[isim]

  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek

AYNEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaynen)

[zarf]

  • Olduğu gibi, hiçbir değişiklik olmadan, aynıyla

    Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor. - Elif Şafak

ESMER (Kelime Kökeni: Arapça esmer)

[isim]

  • Siyaha çalan buğday rengi
  • Kurşuni renk

    Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi ve ayaz insanın yüzünü ısırıyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Esmer yüzünün hafifçe kızardığını, gözlerinin garip bir ışıkla yanmaya başladığını görüyoruz. - Esat Mahmut Karakurt

[sıfat]

  • Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız

    Bir düğün dansında ayaklarının pırıltısını seyrettiği esmer kızla evlendi. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esmere al bağla, karşısına geç ağla

Birleşik Kelimeler: esmer amber, esmer buğday, esmer küf, esmer küfler, esmer su yosunları, esmer şeker, esmer un, barut esmeri

ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esamesi okunmamak

EOSEN (Kelime Kökeni: Fransızca éocène)

[isim]

[jeoloji]

  • Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi

ERDEN

[sıfat]

  • Bakire

[zarf]

  • Bakire olarak, bakire bir biçimde

    Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri

ENDER (Kelime Kökeni: Arapça ender)

[sıfat]

  • Çok az, çok seyrek

    Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. - Burhan Felek

[zarf]

  • Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde

    Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi. - Halikarnas Balıkçısı

MESEN (Kelime Kökeni: Fransızca mécène)

[isim]

  • Sanat ve bilim adamlarını koruyan kimse

    Anacığı Sait Faik'in tek meseni, en anlayışlı dostu, sır yoldaşı oldu dünyada. - Haldun Taner

MOREN (Kelime Kökeni: Fransızca moraine)

[isim]

[mineraloji]

  • Buzul taş