DEYİMLEŞEBİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

DEYİMLEŞEBİLMEK harflerini içeren 8 harfli 41 kelime bulunuyor. 8 harfli DEYİMLEŞEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEMLEYİŞ16, BELLEYİŞ15, BEKLEYİŞ15, EBELEYİŞ15, BİLİŞMEK14, BİLEŞMEK14, BEŞLEMEK14, BELEDİYE14, BEKLEŞME14, DİLLEŞME14, DİKLEŞME14, DİŞLEMEK14, DEŞELEME14, DEŞİLMEK14, İYİLEŞME14, YEMİŞLİK14, MİDYELİK13, MELEŞMEK13, YEŞİLLİK13, YEDİLMEK13, DEBİLLİK12, DEMLEMEK12, EBEDİLİK12, EŞELEMEK12, EŞLEMELİ12, EDEMEMEK12, ELLEŞMEK12, İŞLEMELİ12, İKİLEŞME12, KELLEŞME12, YEMLEMEK12, BELLEMEK11, EYLEMLİK11, EBELEMEK11, YEMLİKLİ11, YELLEMEK11, EMEKLEME10, EKLEMELİ9, ELEKLEME9, İLİKLEME9, LEKELEME9

EKLEMELİ

[sıfat]

  • Bitişken

ELEKLEME

[isim]

  • Eleklemek işi

İLİKLEME

[isim]

  • İliklemek işi

LEKELEME

[isim]

  • Lekelemek işi

[mecaz]

  • Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme

    Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. - Haldun Taner

EMEKLEME

[isim]

  • Emeklemek işi

Birleşik Kelimeler: emekleme çağı, emekleme dönemi

BELLEMEK

[nesnesiz]

  • Öğrenip akılda tutmak

    Sözümü dinleyiniz, dediklerimi belleyiniz! - Necip Fazıl Kısakürek

  • Öğrenmek

    Ben yüzme belleyemem mi? - Orhan Kemal

  • Sanmak

    Yumuşak, sabırlı, şefkatli bir insan bellemişsin. - Haldun Taner

[-i]

  • Bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak

EYLEMLİK

[isim]

[dil bilgisi]

  • Mastar (I)

EBELEMEK

[-i]

  • Oyunda ebe yapmak

YEMLİKLİ

[sıfat]

  • Yemliği olan

    Şu gördüğün yer için her ne söylesen caiz / Ahırdan farkı o yemliklidir bu yemliksiz - Mehmet Akif Ersoy

YELLEMEK

[-i]

  • Körükle, yelpaze ile veya başka bir araçla rüzgâr yapmak

DEBİLLİK

[isim]

  • Genellikle vücut yapısı ile ilgili aşırı ve sürekli güçsüzlük

DEMLEMEK

[-i]

  • Çayı kaynar suyun içine attıktan sonra renk ve koku vermesi için bir süre bekletmek

EBEDÎLİK

[isim]

  • Ebedî olma durumu, sonsuzluk

    Hayatta ne ebedîlik vardır ne süreklilik. - Aka Gündüz

EŞELEMEK

[-i]

  • Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak

    Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı. - Cahit Uçuk

  • Dağıtıp karıştırmak

    Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak

    Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz. - Haldun Taner

EŞLEMELİ

[sıfat]

[sinema]

[televizyon]

  • Eşlemesi yapılmış (film)