[nesnesiz]

• Güçlenip canlanmak

  Bir bardak suyu içince dirildi.

• Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek

• Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek

• Öldüğü sanılan şey canlanmak

  Masal bu, ölüyken dirilmiş, kabirden dışarı atlamış insanların masalı. - Peyami Safa

[mecaz]

• Yeniden etkin olmak, geçerli duruma gelmek

  Aruz ölçüsü bir gün yeniden dirilecek mi bilmiyorum. - Nurullah Ataç

[isim]

• Hayat, yaşam, sağlık

• Mal mülk, gelir

[sıfat]

• Hayatla ilgili, dirimsel

[nesnesiz]

• Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak

  İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi. - Peyami Safa

[nesnesiz]

• Derme işine konu olmak

  Gider oldum, el başıma derildi - Halk türküsü

[isim]

• Ermiş olma durumu, evliyalık, velilik

[isim]

• Erişilmek işi

[isim]

[halk ağzında]

• İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

• eme seme yaramamak
• eme yaramak

[isim]

• İrileşmek işi

[tıp]

• Bazı organların hastalık sonucunda olağan dışı büyümesi durumu

[isim]

• İkileşmek işi

[isim]

[biyoloji]

• İki eşit parçaya ayrılmak üzere büyüme noktasından ikiye bölünerek dallanma, dikotomi

[sıfat]

[hayvan bilimi]

• Kemirme özelliği olan

[sıfat]

• Merceği olan

  İrfan'ın kalın mercekli bağa gözlüğü gözündeydi. - Attila İlhan

[kimya]

• Karbon elementinin simgesi

• Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

[isim]

• Dikleşmek işi veya durumu

[-i]

• Bir şeyin bir parçasını ısırmak veya koparmak

  Bu elmayı kim dişledi?

• Çiğnemek

  Ağızlarına attıkları üzüm tanelerini dişleyip ilk yudumları içtikten sonra birbirlerine baktılar. - Tarık Buğra