DEVLETHANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEVLETHANE harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli DEVLETHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EHVEN15, HELVA15, LEVHA15, AVDET13, DAVET13, EVLAT11, ELVAN11, HANDE11, TELVE11, VELET11, HELEN9, HALEN9, HALET9, TENHA9, DENET7, DELTA7, ELDEN7, LADEN7, ANELE5, ETENE5, ENTEL5, LANET5

ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ETENE

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

[bitki bilimi]

  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

ENTEL (Kelime Kökeni: Fransızca intellectuelle'den)

[sıfat]

  • Entelektüel olmaya özenen ancak bunun için gerekli olan niteliği kazanmamış (kimse)

[isim]

[mecaz]

  • Sahte aydın

    Gençlerin bazıları entellerle birlikte olmaktan gurur duyduklarını söylüyorlar. - Tomris Uyar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • entel takılmak

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)

[isim]

  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]

  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!

DENET

[isim]

  • Denetleme işi, teftiş

[sinema]

[televizyon]

  • Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi

DELTA (Kelime Kökeni: Fransızca delta)

[isim]

  • Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)

[coğrafya]

  • Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız

Birleşik Kelimeler: delta kası

ELDEN

[zarf]

  • Doğrudan
  • Başkasıyla

    Parayı elden yolladı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elden almak

Birleşik Kelimeler: elden düşme, art elden, bir elden, ilk elden, tezelden

LADEN (Kelime Kökeni: Farsça lāden)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)

[eskimiş]

  • Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık

HELEN (Kelime Kökeni: Fransızca hellène)

[isim]

  • Grek

HÂLEN (Kelime Kökeni: Arapça ḥālen)

[zarf]

  • Şimdi, şu anda, bugünkü günde

HÂLET (Kelime Kökeni: Arapça ḥālet)

[isim]

[eskimiş]

  • Durum

    Huşu içinde, başları önlerine eğik olarak oturmaları hep ölümden sonraki ve dirilişten evvelki hâlete işarettir. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: hâletinez, hâletiruhiye

TENHA (Kelime Kökeni: Farsça tenhā)

[sıfat]

  • Issız
  • Kalabalık olmayan

    Dükkânın önü gene kalabalıkça idi ama içi tenhaydı. - Sermet Muhtar Alus

[eskimiş]

  • Yalnız, tek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tenha kalmak

EVLAT (Kelime Kökeni: Arapça evlād)

[isim]

  • Bir kimsenin oğlu veya kızı, çocuk

    Zengin adamlarda evlat muhabbeti daha fazla mı oluyor? - Refik Halit Karay

  • Soy, döl

    Yüksek bir tahsil görmedim ama ben de efendi evladıyım. - Peyami Safa

[ünlem]

  • Yaşlı kimselerin çocukları yaşındakilere kullandıkları bir seslenme sözü

    Evladım, sakın kimseciklere borç etme! - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • evladı ben doğurdum ama gönlünü ben doğurmadım
  • evladın var mı derdin var
  • evlat edinmek

Birleşik Kelimeler: evlat acısı, emeksiz evlat, manevi evlat, üvey evlat, âdem evladı, bel evladı, hanım evladı, insan evladı, yol evladı

ELVAN (Kelime Kökeni: Arapça elvān)

[isim]

[eskimiş]

  • Renkler

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Türlü renklerde olan

    Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: elvan elvan

HANDE (Kelime Kökeni: Farsça ḫande)

[isim]

[eskimiş]

  • Gülme, gülüş