DEVETABANI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

DEVETABANI harflerini içeren 4 harfli 34 kelime bulunuyor. 4 harfli DEVETABANI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVE12, DEVA12, DAVA12, VEDA12, VEBA12, VADE12, ENVA10, EVET10, NEVA10, TAVA10, VAAT10, VENA10, VANA10, BADE8, BATI7, ABAT6, ADET6, BANT6, BANA6, BETA6, BENT6, DATA6, DANE6, DANA6, EBAT6, EDNA6, EDAT6, EBET6, TABA6, ANIT5, TANI5, ETEN4, NAAT4, TANE4

ETEN

[isim]

[halk ağzında]

  • Etene
  • Yemişlerin yenilen bölümü

NAAT (Kelime Kökeni: Arapça naʿt)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin niteliklerini övme

[edebiyat]

  • Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside

TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Herhangi bir sayıda olan şey, adet
  • Bazı bitkilerin tohumu

    İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır. - Necip Fazıl Kısakürek

[bitki bilimi]

  • Çekirdekli küçük meyve

    Üzüm tanesi. Nar tanesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tane bağlamak

Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane

ANIT

[isim]

[mimarlık]

  • Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide

    Duydum ve okudum ki Sinan'a bir anıt yapılacakmış. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi

Birleşik Kelimeler: Anıtkabir, anıt mezar

TANI

[isim]

[tıp]

  • Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma, tanılama, teşhis

    Bir süre, mide ülseri tanısıyla sayrılık geçirdi. - Cahit Külebi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanı koymak

Birleşik Kelimeler: erken tanı

ABAT (Kelime Kökeni: Farsça ābād)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Bayındır
  • Şen, rahat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • abat etmek (veya eylemek)
  • abat olmak

ÂDET (Kelime Kökeni: Arapça ʿādet)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Görenek

    Bayram tebriği bir güzel âdettir. - Burhan Felek

  • Alışkanlık

    Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran

  • Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre
  • Aybaşı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • âdet edinmek
  • âdet görmek
  • âdet olduğu üzere
  • âdet olmak
  • âdet yerini bulsun diye

Birleşik Kelimeler: âdetgörmezlik

[isim]

[matematik]

  • Sayı

    İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor. - Nazım Hikmet

  • Tane

Birleşik Kelimeler: adedimürettep

BANT (Kelime Kökeni: Fransızca bande)

[isim]

  • Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant
  • Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit
  • Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plastik veya selüloz şerit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • banda almak
  • bant çözmek
  • bant doldurmak
  • banttan vermek

Birleşik Kelimeler: bant zımpara, izole bant, videobant, dalga bandı, koşu bandı, üretim bandı, yara bandı, yürüyüş bandı

BANA

[zamir]

  • Ben zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bana bak!
  • bana da ... demesinler
  • bana dokunmayan yılan bin yaşasın
  • bana mısın dememek

Birleşik Kelimeler: dokunmabana

BETA (Kelime Kökeni: Fransızca béta)

[isim]

  • Yunan alfabesinin ikinci harfi

Birleşik Kelimeler: beta ışınları

BENT (Kelime Kökeni: Farsça bend)

[isim]

[eskimiş]

  • Bağ, rabıt
  • Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm
  • Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet

    Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş. - Ahmet Rasim

  • Gazete yazısı

[edebiyat]

  • Bir şiirdeki dörtlüklerin her biri, bağlam

[hukuk]

  • Kanun maddesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bent etmek
  • bent olmak

Birleşik Kelimeler: aselbent, cilbent, kalebent, köşebent, pazubent, terciibent, terkibibent, tülbent

DATA (Kelime Kökeni: Fransızca data)

[isim]

  • Veri

[ekonomi]

  • Aslında kendileri ekonomik olmayan ancak ekonomi dünyasını dışarıdan kuşatan veya çerçeveleyen, nüfus, teknik bilgi, hukuk düzeni ve yönetim biçimi ögelerinden her biri

DANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)

[isim]

  • Kuş yemi

DANA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • danalar gibi bağırmak (veya böğürmek)
  • dananın kuyruğu kopmak

Birleşik Kelimeler: danaayağı, danaburnu, dana derisi, danadili, dana eti, dana humması, danakıran otu, deli dana hastalığı, anası danası, süt danası

EBAT (Kelime Kökeni: Arapça ebʿād)

[isim]

  • Boyut