DEVEGÖZÜ ile Oluşan Kelimeler (DEVEGÖZÜ Kelime Türetme)
DEVEGÖZÜ harflerinden oluşan 30 kelime bulunuyor. DEVEGÖZÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Devegözü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
DEVEGÖZÜ31
5 Harfli Kelimeler
GÖVDE23, GÖZDE20, GÜVEZ20
4 Harfli Kelimeler
ÖVGÜ22, ÖZGÜ19, ÖDEV18, GÖZE17, ÖZGE17, GÜVE16, ÜVEZ15, DÜVE14, DEVE12, DÜZE11
3 Harfli Kelimeler
GÖZ16, ÖGE13, GÜZ12, ÖZE12, DEV11, DÜZ10, GEZ10, EGE7, EDE5
2 Harfli Kelimeler
ÖZ11, ÖD10, EV8, VE8, GE6, ZE5, DE4
DE
- Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
EDE
- Ağabey
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
GE
- Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu
- Germanyum elementinin simgesi
EGE
- Veli
EV
- Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
-
Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane
Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. - Necati Cumalı
-
Aile
Evine bağlı bir adam.
- Soy, nesil
Ata Sözleri ve Deyimler
- ev açmak
- ev alma, komşu al
- ev bozmak
- evde kalmak
- evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
- eve çıkmak
- ev ev dolaşmak (veya gezmek)
- evi ev eden avrat
- ev işletmek
- evlerden ırak (veya uzak)
- evlere şenlik
- ev tutmak
Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi
VE
- Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu
-
İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz
Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut
DÜZ
-
Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan
Düz tahta.
-
Kıvrımlı olmayan, doğru, stabil
Düz çizgi.
- Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi
- Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı)
-
Yayvan, altı derin olmayan
Düz kayık. Düz tabak.
- Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç)
-
Yalın, sade, süssüz
Düz bir anlatım.
-
Çizgisiz, desensiz ve tek renkli
Düz bir kumaş.
-
Engebesiz olan yer, düzlük, ova
Kardaş gitmem Diyarbakır düzüne / Kızlar peri olsa bakmam yüzüne - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- düz duvara tırmanmak
- düze inmek
Birleşik Kelimeler: düzayak, düz baskı, düz flüt, düz hekim, düz kanatlılar, düz paça, düztaban, düz tümleç, düz ünlü, düzyazı, ters düz, yontuk düz
- Düz rakı
Birleşik Kelimeler: düz rakı
GEZ
- Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
- Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik
Ata Sözleri ve Deyimler
- geze almak
- gez göz arpacık
- Yer ölçmeye yarar düğümlü ip
- Yapı işlerinde kullanılan çekül
ÖD
- Safra (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak (veya patlamak)
- ödünü koparmak (veya patlatmak)
Birleşik Kelimeler: öd kanalı, öd kesesi, sığırödü
- Öd ağacı
-
Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü
Derinlerden gelen öd ve günlük kokuları etrafı ve havayı sardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Birleşik Kelimeler: öd ağacı
DÜZE
- Doz
Birleşik Kelimeler: tekdüze
DEV (Kelime Kökeni: Farsça dīv)
-
Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı
Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Olağanüstü irilikte olan
Dev vücudu içinde bir genç kız hassasiyeti taşıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çok büyük, çok önemli
Dev şirketler. Dev bir yazar.
Ata Sözleri ve Deyimler
- dev adımlarla ilerlemek
- dev gibi
Birleşik Kelimeler: dev anası, dev aynası, dev dalga, dev köpek balığıgiller
ÖZ
-
Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. - Haldun Taner
-
`Kendine, kendi kendini` anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz
Öz eleştiri, öz yönetim.
-
Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre
Karaciğer özü. Meyve özü. Mısır özü.
- Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
-
Kendi, zat
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan
-
Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
Ortalıktaki krizi sebep gösteriyorlar ama asıl kriz şirketin kendi özünde. - Aka Gündüz
-
Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm
Ağacın çürüğü özünden olur / Yiğidin iyisi sözünden olur - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- özü sözü bir (olmak)
Birleşik Kelimeler: öz bağışıklık, öz belirtim, özbeöz, öz beslenme, öz denetim, öz devim, öz devinim, özdeyiş, öz dışı, öz dikeni, öz direnç, öz eleştiri, özezer, öz geçmiş, öz güven, öz ısı, öz ışın, öz indükleme, özişler, öz itme, öz kaynak, öz kedi balığıgiller, öz kesit, öz odun, öz öğrenim, öz saygı, özsever, öz su, öz tahta, özveren, özveri, öz yapı, öz yaşam, öz yönetim, kaçık öz, bal özü, budak özü, diş özü, mantar özü, mısır özü, odun özü
-
Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
Size öz evladım gibi davranacağım. - Ayşe Kulin
- İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı(I)
Birleşik Kelimeler: öz kardeş
- Dere, çay
- Sulak, verimli yer
DEVE
- Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)
Ata Sözleri ve Deyimler
- deve bir akçeye, deve bin akçeye
- deve boynuz ararken kulaktan olmuş
- deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
- deveden büyük fil var
- deve, deve yerine çöker
- deve gibi
- deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
- deve nalbanda bakar gibi
- devenin derisi eşeğe yük olur
- deve olmak
- deve yapmak (veya etmek)
- deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
- deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
- deveye hendek atlatmak
- deve yerine deve çöker
- deveyi düze çıkarmak
- deveyi havuduyla yutmak
- deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Birleşik Kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi
GÜZ
-
Sonbahar
Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi. - Osman Cemal Kaygılı
- 22 Eylül ile 21 Aralık arasındaki mevsim
Birleşik Kelimeler: güz çiğdemi, güz dönemi, güz noktası, ilkgüz