DEVEELMASI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEVEELMASI harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli DEVEELMASI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVAM14, SEVDA14, SEVME13, VASIL13, EVSEL12, EMVAL12, MEVLA12, SELVA12, DALSI9, DAMLI9, SADME9, ADESE8, DELME8, EDALI8, LADES8, ESEME7, ESAME7, ELMAS7, EMSAL7, MESEL7, MELES7, MELAS7, SELAM7, AMELE6, ELEME6

AMELE (Kelime Kökeni: Arapça ʿamele)

[isim]

  • Gündelikle çalışan işçi

    Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: amele pazarı, amele taburu, amele yanığı, tanzifat amelesi

ELEME

[isim]

  • Elemek işi, eliminasyon

[spor]

  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme

ESEME

[isim]

[halk ağzında]

  • Mantık

ESAME (Kelime Kökeni: Arapça esāmī)

[isim]

[eskimiş]

  • Adlar, isimler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esamesi okunmamak

ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)

[isim]

  • Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
  • Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu taşlarla yapılmış

    Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu

  • Elmastıraş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elmas gibi

Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması

EMSAL (Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)

[isim]

  • Benzer, eş, denk

    Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Yaşıt
  • Örnek

[eskimiş]

[matematik]

  • Katsayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emsal olmak
  • emsal oluşturmak
  • emsal vermek

MESEL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)

[isim]

[eskimiş]

  • Örnek alınacak söz

    Büyükannemin sık sık kullandığı bir mesel belleğimde beliriyor. - Haldun Taner

  • Atasözü
  • Eğitici hikâye veya masal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesel olmak

Birleşik Kelimeler: darbımesel, iradımesel

MELES

[isim]

[halk ağzında]

  • Beli çökük at

MELAS (Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)

[isim]

  • Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa

SELAM (Kelime Kökeni: Arapça selām)

[isim]

  • Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba

Ata Sözleri ve Deyimler

  • selam (veya selama) durmak
  • selam (veya selamı) almak
  • selam çakmak
  • selam etmek
  • selam olsun
  • selam para, kelam para
  • selam söylemek
  • selam verdik, borçlu çıktık
  • selam vermek
  • selam yollamak (veya salmak)

Birleşik Kelimeler: selam otu, selam sabah, selamünaleyküm, aleykümselam, kandilli selam, sellemehüsselam, yerden selam

ADESE (Kelime Kökeni: Arapça ʿadese)

[isim]

[fizik]

  • Mercek

    Yaşamayı tatsız, dünyayı mahdut gösteren bu adese bana babamdan mı yadigâr kalmıştı? - Kemal Bilbaşar

[bitki bilimi]

  • Kovucuk

DELME

[isim]

  • Delmek işi

[sıfat]

  • Delinerek yapılmış

[halk ağzında]

  • Yelek

EDALI

[sıfat]

  • Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan
  • Tavırları hoş olan, nazlı, işveli

LADES (Kelime Kökeni: Farsça yād + dest)

[isim]

  • Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırmasından sonra birinin bir şeyi `aklımda` veya `hatırımda` demeden ötekinden almasıyla yenik sayılması kuralına dayanan bir oyun, lades oyunu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lades tutuşmak

Birleşik Kelimeler: lades kemiği, lades oyunu

DALSI

[sıfat]

  • Dalı andıran, dala benzeyen, dal gibi
  • Görevi, biçimi ve durumu yaprağa benzeyen yassı (dal)