DEVAMSIZLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

DEVAMSIZLIK harflerini içeren 5 harfli 62 kelime bulunuyor. 5 harfli DEVAMSIZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DEVAM14, SIVIK14, SEVDA14, ZEVAL14, KIVAM13, VASIL13, ADSIZ12, EMVAL12, MEVLA12, SELVA12, DALIZ11, KIMIZ11, SIZMA11, AZILI10, KIZIL10, KIZMA10, KAZIM10, LAZIM10, SIZAK10, SAKIZ10, SAZLI10, ZAMLI10, AZLIK9, DALSI9, DAMLI9, KISIM9, KIDEM9, KAZIL9, SIKIM9, SADME9, SADIK9, ASILI8, DILAK8, EDALI8, ISLIK8, ILIMA8, KISMA8, KASIM8, KADEM8, KIMIL8, LADES8, SIMAK8, SIKMA8, ASLIK7, ASKLI7, ALKIM7, ELMAS7, EMSAL7, ISLAK7, KASEM7, KASLI7, KALIM7, KILMA7, MELAS7, MASKE7, SALIK7, SAKLI7, SELAM7, EMLAK6, KALEM6, KEMAL6, KELAM6

EMLAK (Kelime Kökeni: Arapça emlāk)

[isim]

  • Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul

    Eline geçen serveti emlake yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: emlak bürosu, emlak kredisi, emlak vergisi

KALEM (Kelime Kökeni: Arapça ḳalem)

[isim]

  • Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç

    Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. - Falih Rıfkı Atay

  • Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer

    Kalemindeki odacıya aylığını kırdırırmış. - Sermet Muhtar Alus

  • Yontma işlerinde kullanılan ucu sivri veya keskin araç

    Taşçı kalemi.

    Oymacı kalemi.

  • Çeşit, tür

    Üç kalem erzak.

    Beş kalem ilaç.

[mecaz]

  • Bazı deyimlerde yazı

    Kaleme almak.

[mecaz]

  • Yazar

    Peyami Safa, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalem açmak
  • kalem çekmek
  • kaleme (veya kaleme kâğıda) sarılmak
  • kaleme almak
  • kaleme gelmek
  • kaleminden çıkmak
  • kaleminden kan damlamak
  • kalemine dolamak
  • kalemi olmak
  • kalemiyle yaşamak (veya geçinmek)
  • kalem kırmak
  • kalem oynatmak

Birleşik Kelimeler: kalem açacağı, kalem aşısı, kalem beyi, kalem efendisi, kalem erbabı, kalem işi, kalem kalem, kalem kaşlı, kalem kavgası, kalem kömürü, kalem kulaklı, kalem kutusu, kalem parmaklı, kalem pil, kalem sahibi, kalem savaşçısı, kalem şuarası, kalemtıraş, bir kalem, ceffelkalem, çalakalem, dolma kalem, kamış kalem, kara kalem, kömür kalem, kurşun kalem, pastel kalem, özel kalem, sabit kalem, tükenmez kalem, bacakkalemi, boya kalemi, çamur kalemi, çelik kalemi, divan kalemi, dudak kalemi, faz kalemi, harcama kalemi, heykelci kalemi, kalafat kalemi, kontrol kalemi, kopya kalemi

KEMAL (Kelime Kökeni: Arapça kemāl)

[isim]

  • Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
  • Eder, tutar

    Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para! - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemal bulmak
  • kemale ermek (veya gelmek)

Birleşik Kelimeler: kemaliafiyet

KELAM (Kelime Kökeni: Arapça kelām)

[isim]

[eskimiş]

  • Söz

    Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle - Karacaoğlan

  • Söyleyiş biçimi, söyleme

[din bilgisi]

  • Başta Tanrı'nın varlığı, birliği, peygamberlik ve ahiret olmak üzere İslamiyetin ana ilkelerini konu edinen bilim

Birleşik Kelimeler: Kelam-ı Kadim, kelamıkibar, edebikelam, hasılıkelam, velhasılıkelam, dünya kelamı

ASLIK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)

ASKLI

[sıfat]

[bitki bilimi]

  • Sporları ask denen torbalar içinde oluşan (mantar)

ALKIM

[isim]

[meteoroloji]

  • Gökkuşağı

ELMAS (Kelime Kökeni: Arapça elmās)

[isim]

  • Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
  • Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[sıfat]

  • Bu taşlarla yapılmış

    Elim değmişken elmas kılıcımla canını cehenneme yollayayım. - Turan Oflazoğlu

  • Elmastıraş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elmas gibi

Birleşik Kelimeler: elmastıraş, kara elmas, camcı elması

EMSAL (Kelime Kökeni: Arapça ems̱āl)

[isim]

  • Benzer, eş, denk

    Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. - Ercüment Ekrem Talu

  • Yaşıt
  • Örnek

[eskimiş]

[matematik]

  • Katsayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emsal olmak
  • emsal oluşturmak
  • emsal vermek

ISLAK

[sıfat]

  • Suya batırılmış, üzerine su dökülmüş veya yağmurdan ıslanmış olan

    Baş başa uzandık seninle ıslak / Çimenlerine yaz bahçelerinin - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herhangi bir nedenle yaşarmış, sulanmış

    Hastanın soğuk terle ıslak alnına avucunu koyarak durdu. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ıslak imza, ıslak karga, ıslak mendil, ıslak zemin

KASEM (Kelime Kökeni: Arapça ḳasem)

[isim]

[eskimiş]

  • Ant

    Yaşı daha kırk bile yok diye yeminler, kasemler, antlar... - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: yemin kasem

KASLI

[sıfat]

  • Kasları sıkı, gelişmiş, adaleli

KALIM

[isim]

  • Kalma işi

Birleşik Kelimeler: ölüm kalım meselesi

KILMA

[isim]

  • Kılmak işi

    Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu. - Necati Cumalı

MELAS (Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)

[isim]

  • Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa