[-i]

• Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek

  Biraz da Mine'nin etkisiyle bu soruyu yanıtlamayı erteledim. - Ahmet Ümit

[isim]

• Ertelenmek işi

  Kararın ertelenme teklifleri de reddedildi. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]

• Etkilenmek işi

[-i]

[tıp]

• Eter buharı koklatarak anestezi yapmak

[nesnesiz]

• İteleme işi yapılmak

[nesnesiz]

• Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak

  Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu. - Halide Edip Adıvar

• Vakit geçmek

  Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya... - Oktay Rifat

• Daha güçlü, daha etkili duruma gelmek

  Ahbaplık ilerledi. Hastalık ilerledi.

• Daha iyi, daha yüksek bir düzeye, aşamaya erişmek, gelişmek, terfi etmek, terakki etmek

  Tercüme ilerledikçe tuhaflıklar insanı rahatsız etmeye başlıyor. - Cemil Meriç

[isim]

• İlerletmek işi

[isim]

• Kenetlemek işi

[isim]

• Kerte kerte, azar azar ilerleme durumu, tedriç

[isim]

• Lekeletmek işi

[isim]

• Lekelenmek işi

[mecaz]

• Adı kötüye çıkma

[isim]

• Nikellemek işi

[-i]

• Bir şeyin niteliğini belirtmek

[-i]

• Bir yazıya tire (II) koymak

[nesnesiz]

• Tel takınmak

  Gelin tellendi.

• Telle çevrilmek

  Bahçe tellendi.

[nesnesiz]

• Telgraf çekilmek