[isim]

• Erin olma durumu, büluğ

[isim]

• Esir olma durumu, tutsaklık, kölelik

  Ayaklarımızdaki zincirler, esirliğin ağır ve cefalı şarkılarını söyleyecektir. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]

• Kesir niteliğinde olan (sayı)

[sıfat]

• Nikeli andıran, nikele benzeyen, nikel gibi

[isim]

• Başkanlık

  Zavallı adam ihtiyarlıkta sürünmesin diye bir kulüp açarak reisliğini ona verdiler. - Falih Rıfkı Atay

[denizcilik]

• Küçük tekne kaptanlığı

[sıfat]

• Üzerinde veya içinde sirke oluşmuş olan

• İçinde sirke bulunan, içine sirke konmuş olan

  Sirkeli salata.

[sıfat]

• İçinde sinir bulunan

  Sinirli et.

[mecaz]

• Kolayca ve çabuk sinirlenen, asabi

  İskele memuru zayıf, kuru, sinirli bir adamdı. - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Diri olma durumu

[sıfat]

• Direği olan

  Altı direkli çadırın etrafı fırdolayı açıktı. - Refik Halit Karay

[sıfat]

• Dikenli olan

  Dikenli bir çitle çevrili küçük bir bahçe içinde tek katlı ve iki odalı bir ev. - Necip Fazıl Kısakürek

• Dikeni olan bitkilerin bulunduğu (yer)

  Bu bakış yosunlu, isli kahve pencerelerinden dikenli tarlalara bakmak değildir. - Nazım Hikmet

[mecaz]

• Zor, çetin, sıkıntı veya üzüntü veren

  Yüzü bulutlandı. Gene gömülüyor o dikenli sessizliğine. - Necip Fazıl Kısakürek

[sıfat]

• Kredisi olan

[mecaz]

• Güvenilir, itibarlı

[sıfat]

• Dikene benzer, dikeni andıran, diken gibi, dikenimsi

[isim]

• Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, sınıf, dershane

[sıfat]

• Ders saati süresine uygun

  Anlatılacak bir derslik konu kaldı.

[isim]

[gök bilimi]

• Zodyak üzerinde Boğa ile Yengeç arasında bulunan takımyıldızın adı, Cevza

[sıfat]

• Üstüne sidik bulaşmış bulunan

• Sidiğini tutamayan, üstüne işeyen