DENİZMAYMUNU Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
DENİZMAYMUNU harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli DENİZMAYMUNU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DİZYEM14,
ANİDEN
-
Ansızın
Sonra aniden, görünmeyen biri tarafından azarlanmışçasına susuverdi sıkıntıyla. - Elif Şafak
MADENÎ (Kelime Kökeni: Arapça maʿdenī)
-
Madenle ilgili, madensel, metalik
Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar
Birleşik Kelimeler: madenî para, madenî yağ, madenî yün
MEMNUN (Kelime Kökeni: Arapça memnūn)
-
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyan, kıvançlı, mutlu
Ben yine memnunum senden evladım / Sana ben bu bapta kusur bulmadım - Enis Behiç Koryürek
-
Herhangi bir olaydan veya durumdan ötürü sevinç duyarak, kıvançlı, mutlu olarak
Halk, oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- memnun etmek
- memnun olmak
NUMUNE (Kelime Kökeni: Farsça numūne)
-
Örnek
Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa her biri için orada numuneler bulunabilir. - Ahmet Rasim
- sıfat Göstermelik
N
- Azot elementinin simgesi
AMNEZİ (Kelime Kökeni: Fransızca amnésie)
- Bellek yitimi
NAZMEN (Kelime Kökeni: Arapça naẓmen)
- Şiir olarak
DUAYEN (Kelime Kökeni: Fransızca doyen)
- Aksakal
- Kordiplomatikte kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat
MEYDAN (Kelime Kökeni: Arapça meydān)
-
Alan
Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu. - Ömer Seyfettin
-
Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin
- Fırsat, imkân veya vakit
- Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- meydana atmak
- meydana çıkarmak
- meydana çıkmak
- meydan açmak
- meydana dökmek
- meydana düşmek
- meydana gelmek
- meydana getirmek
- meydana koymak
- meydan almak
- meydana vurmak
- meydan bırakmamak
- meydan bulamamak
- meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
- meydanı boş bulmak
- meydanı dar etmek
- meydan kalmamak
- meydan okumak
- meydan vermemek
Birleşik Kelimeler: meydan dayağı, meydan korkusu, meydan muharebesi, meydan saati, meydan savaşı, meydan sazı, at meydanı, er meydanı, hava meydanı, köy meydanı, ok meydanı, siyaset meydanı, söz meydanı
MAYMUN (Kelime Kökeni: Arapça meymūn)
-
Dört ayaklı, iki ayağı üzerinde de yürüyebilen, ormanda toplu olarak yaşayan, kuyruklu hayvan, primat
Bu maymunların tarlalara hiçbir zarar vermedikleri ve şehir hayatına alışık oldukları görülür. - Asaf Halet Çelebi
- Taklitçi
-
Çirkin ve gülünç
Maymun herif.
Ata Sözleri ve Deyimler
- maymuna benzetmek (veya çevirmek veya döndürmek)
- maymuna dönmek
- maymun gibi
- maymun gözünü açtı
Birleşik Kelimeler: maymun balığı, maymun iştahlı, denizmaymunu
MAZNUN (Kelime Kökeni: Arapça maẓnūn)
-
Sanık
İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi. - Ömer Seyfettin
UYUNMA
- Uyunmak durumu
ZİNDAN (Kelime Kökeni: Farsça zindān)
- Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer
-
Çok karanlık ve sıkıntılı yer
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme - Karacaoğlan
Ata Sözleri ve Deyimler
- zindan etmek
- zindan gibi
- zindan kesilmek
- zindan olmak
Birleşik Kelimeler: zindandelen
DİZMEN
- Basımevinde dizgici, mürettip
MUNZAM (Kelime Kökeni: Arapça munżamm)
- Katılmış, ulanmış, eklenmiş
- Katma, ekleme, ek